
Esas No: 2015/30349
Karar No: 2018/4857
Karar Tarihi: 12.03.2018
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2015/30349 Esas 2018/4857 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile ücret, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalılar avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 01/09/2005-03/07/2012 tarihleri arasında davalılara ait işyerinde makineci olarak en son ortalama aylık net 2.000,00.TL ücretle çalıştığını, çalıştığı süre boyunca sigorta kaydının davalılar arasında değiştirildiğini ancak müvekkilinin işveren olarak sadece davalı ...Deri San. ve Tic. Ltd. şirketini bildiğini, son 4 aylık maaşı ile genel tatil, fazla mesai ücretlerinin ödenmediğini, müvekkili tarafından ödenemeyen aylık maaş ve fazla mesai ve diğer işçilik alacaklarının işverenden istemesi üzerine, iş akdinin işveren tarafından haksız feshedildiğini ancak kabul anlamına gelmemek kaydıyla mahkemece müvekkilinin işi bırakarak iş akdini eylemli olarak feshettiği kanaati oluşması halinde bu feshin haklı fesih sayılarak ihbar tazminatı dışındaki alacakların hüküm altına alınması gerektiğini savunarak, kıdem ve ihbar tazminatları ile ücret, fazla mesai, yıllık izin, ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının davalılardan tahsilini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı ...Deri San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili, davacının 11/10/2005-03/07/2007 tarihleri arasında müvekkili şirkette makineci olarak çalıştığını, hak ettiği tüm yasal haklarını alarak işyerinden ayrıldığını, diğer davalıların müvekkili şirkete fason dikim atölyesi olarak hizmet verdiklerini ve aralarında hukuki ve fiili bağ bulunmadığını ve diğer davalılar yanında çalışmasından müvekkili şirketin sorumlu tutulamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili, davacının 13/04/2010 tarihinden 29/07/2012 tarihine kadar müvekkili yanında sigortalı olarak çalıştığını, izinsiz ve mazeretsiz olarak işe gelmemesi nedeniyle iş akdinin müvekkili tarafından haklı nedenle feshedildiğini, davacının asgari ücretle çalıştığını, talep edilen işçilik alacaklarının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı ... davaya cevap vermemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı işçinin ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
İhbar tazminatı, belirsiz süreli iş sözleşmesini haklı bir neden olmaksızın ve usulüne uygun bildirim öneli tanımadan fesheden tarafın, karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminattır. Buna göre, öncelikle iş sözleşmesinin Kanunun 24 ve 25. maddelerinde yazılı olan nedenlere dayanmaksızın feshedilmiş olması ve 17. maddesinde belirtilen şekilde usulüne uygun olarak ihbar öneli tanınmamış olması halinde ihbar tazminatı ödenmelidir. Yine haklı fesih nedeni bulunmakla birlikte, işçi ya da işverenin 26. maddede öngörülen hak düşürücü süre geçtikten sonra fesih yoluna gitmeleri durumunda, karşı tarafa ihbar tazminatı ödeme yükümlülüğü doğar.
İhbar tazminatı, iş sözleşmesini fesheden tarafın karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminat olması nedeniyle, iş sözleşmesini fesheden tarafın feshi haklı bir nedene dayansa dahi, ihbar tazminatına hak kazanması mümkün olmaz. İşçinin 1475 sayılı Yasanın 14. maddesi hükümleri uyarınca emeklilik, muvazzaf askerlik, evlilik gibi nedenlerle iş sözleşmesini feshetmesi durumunda ihbar tazminatı talep hakkı bulunmamaktadır. Anılan fesihlerde işveren de ihbar tazminatı talep edemez.
Somut uyuşmazlıkta davacı vekili dava dilekçesinde terditli olarak, müvekkilinin davalı işverenden hak ettiği işçilik alacaklarını talep etmesi üzerine, iş sözleşmesinin işveren tarafından feshedildiğini ancak iş akdinin müvekkili tarafından eylemli olarak feshedildiği kanaati oluşması halinde ise, müvekkilinin eylemli feshinin haklı olduğunun kabulü gerektiğini ileri sürmüş, davalı taraf ise davacının işi bıraktığını savunmuştur.
Davacı tanıkları fesih tarihinde işyerinde çalışmamakla birlikte, davacı tanığı Cemil davacının işten kendisinin mi yoksa işveren tarafından mı işten çıkartıldığını bilmediğini, diğer davacı tanığı ...’nin ise fesihle ilgili bir beyanı bulunmamaktadır. Davalı tanığı ..., “… 15 gün izne gitti, sabah geldi, abi kardeş geldiler, biz gidiyoruz dediler vedalaştık gittiler, sonrasından bilgim yok…” şeklinde, diğer davalı tanığ... ise, “… izne gidip gelmişlerdi, işi bıraktıklarını söylediler, işi bıraktıklarını kendileri gelip söyledi, ..., kardeşi Sabri ile birlikte gelip işi bıraktığını söyledi…” yönünde beyanda bulunmuşlardır. Dava ve cevap dilekçeleri, devamsızlık tutanakları ve davalı tanıklarının beyanları birlikte gözetildiğinde, iş sözleşmesinin davacı tarafından işçilik alacakları nedeniyle haklı nedenle feshedildiği anlaşılmaktadır: İş sözleşmesini fesheden tarafın feshi haklı bir nedene dayansa dahi, ihbar tazminatına hak kazanması mümkün olmadığından, davacının ihbar tazminatı talebinin reddi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü hatalıdır.
F) SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 12/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.