11. Hukuk Dairesi 2017/930 E. , 2018/6554 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... 3. Tüketici Mahkemesi’nce verilen 30.05.2016 tarih ve 2015/801-2016/513 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin avukat olduğunu, ... vekili olarak ... . Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/147 Esas sayılı dosyasının 05/10/2015 tarihli saat 10:00’daki duruşmasına katılmak için davalı şirkete ait deniz uçağından bilet satın aldığını, 05/10/2015 tarihinde saat 10:00 kalkacak uçağa binmek için saat 09:53 de terminale geldiğini, burada deniz uçağı seferinin iptal edildiğini öğrendiğini, deniz uçağının iptal edilmesinden dolayı davacının ..."daki duruşmaya katılamadığını, maddi manevi zarara uğradığını ileri sürerek, 500,00 TL maddi tazminat ile 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, yolcu bileti satın alan kişinin bu seyahat için verdiği bilgilerin doğruluğundan sorumlu olduğunu, davalı şirketin sefer iptallerini hem internet üzerinden hem de bildirildiği taktirde yolcunun telefon numarası ve e-posta adresine bildirdiğini, 05/10/2015 tarihli sefer iptalinin de davacı tarafa internet üzerinden ve telefon numarasına SMS yoluyla bildirildiğini, ancak davacıya gönderilen SMS"in davacının sekreteri tarafından kullanılmayan bir telefon numarasını girmesi nedeniyle davacı tarafa ulaşmadığını, müvekkiline kusur izafe edilmesinin mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının 05/10/2015 tarihli duruşmaya sanık ... müdafii olarak katılamadığı, davalı şirket tarafından sefer iptali ile ilgili 2/10/2015 tarihinde saat 13:48"de gönderilen mesajın, telefon numarasının yanlış bildirilmesi nedeniyle ulaşmadığı, sefer iptaline ilişkin mesajın da ulaşmadığı, davacının sefere 7 dakika kala terminale geldiği, böyle bir durumda ise uçağa alınıp alınmayacağı hususunda tereddüt olması birlikte değerlendirildiğinde sefer iptal edilmese bile davacının hareket saati konusunda özenli davranmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklı tazminat istemine ilişkindir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun"un 3/1-k maddesinde tüketicinin; “ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi” ifade edeceği, 3/1-l maddesinde ise tüketici işleminin; “mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” ifade edeceği düzenlenmiş, aynı Kanunun 73/1 maddesinde de; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalara bakmaya tüketici mahkemelerinin görevli olduğu hüküm altına alınmıştır.
Somut olayda, davacının sanık müdafii olarak takip ettiği davanın duruşmasına katılmak için davalı şirketten bilet satın aldığı, bu itibarla davacının mesleki (vekillik) amaçlarla hareket ettiği, bu amaçla bilet satın almasının mesleki faaliyeti kapsamında olduğu açık olup, 6502 sayılı Kanun’un 2. maddesinde yer alan tüketici tanımına girmeyen işlemin de tüketici işlemi olarak kabul edilemeyeceği gözetilmeksizin yanılgılı değerlendirmeyle işin esasına girilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın re’sen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 22/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.