15. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/5817 Karar No: 2014/5329 Karar Tarihi: 18.09.2014
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2013/5817 Esas 2014/5329 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı iş sahibi, müvekkili belediye tarafından yaptırılan işlerin bedellerinin ödendiğini ve davacı yükleniciye borçlarının bulunmadığını savunarak davayı reddetmiştir. Ancak Mahkeme dosyaya alınan bir diğer dosyada davacı iş sahibi tarafından davalı yüklenici aleyhine dava açıldığı ve yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verildiği ancak kararın kesinleşmediği tespit etmiştir. Dolayısıyla, aynı hukuki ilişkiden kaynaklandığı anlaşılan davanın bekletici sorun sayılması gerektiği belirtilerek hüküm bozulmuştur. Hükmün bozulmasına karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK'nın 165/1. maddesi gereğince bekletici sorun sayılacak olan diğer davada verilen kararın kesinleşmesinin sağlanması ve hüküm kurulması gerektiği açıklanmıştır. Kanun maddesine göre bekletici sorun sayılması gerektiği, bu dosyada verilen kararın kesinleşmesinin sağlanması için taraflara uygun süre verilmesi ve kararın kesinleşmesinden sonra bu hükmün eldeki davaya olan etkisinin değerlendirilerek hüküm kurulması gerektiği belirtilmiştir.
15. Hukuk Dairesi 2013/5817 E. , 2014/5329 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Adana 1. Asliye Hukuk Hakimliği Tarihi :23.05.2013 Numarası :2009/563-2013/318
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedelinden doğan alacağın tahsili talebinden ibarettir. Davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir. Davacı şirket vekili, davacı müvekkili şirketin davalı idareden emanet usulü ihale yolu ile muhtelif işler aldığını, bu işlerle ilgili taahhütlerini yerine getirdiğini, ancak iş bedelini alamadığını iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 7.500,00 TL"nin işlerin bitimi tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş, davalı iş sahibi belediye vekili ise, müvekkili belediye tarafından yaptırılan tüm işlerin bedellerinin ödendiğini ve davacı yükleniciye borçlarının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiş, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, verilen karar davalı vekilince süresinde temyiz edilmiştir. Davacı yüklenici iş bedelinden alacak talep ederken, davalı iş sahibi borcu olmadığını ve ayrıca Adana 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2001/1130 Esas sayılı dosyasında aynı işe ilişkin yüklenici aleyhine dava açtıkları savunmaktadır. Gerçekten de mahkemece celp edilip dosya içerisine alınan Adana 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2001/1130 Esas sayılı dosyasında davacı iş sahibi tarafından davalı yüklenici aleyhine hakediş ödemeleri ile ilgili dava açıldığı ve yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verildiği ve fakat verilen bu kararın kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Eldeki temyize konu davanın sözü edilen dava dosyası ile ilgili olduğu değerlendirilerek bu dosyanın 6100 sayılı HMK"nın 165/1. maddesi gereğince bekletici sorun sayılması gerektiği halde duruşmaya devamla hüküm kurulması doğru olmamıştır. Mahkemece yapılması gereken iş; aynı hukukî ilişkiden doğduğu anlaşılan ve birinde verilecek kararın diğer dosyada verilecek kararı etkiler nitelikte olduğu açık olan Adana 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2001/1130 Esas sayılı dosyasını 6100 sayılı HMK"nın 165/1 maddesi gereğince bekletici sorun saymak, bu dosyada verilen kararın kesinleşmesinin sağlanması için taraflara uygun süre vermek ve kararın kesinleşmesinden sonra bu hükmün eldeki davaya olan etkisi değerlendirilerek hüküm kurmaktan ibaret olmalıdır. Bu nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 18.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.