16. Hukuk Dairesi 2019/787 E. , 2019/3610 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 214 ada 1, 2, 3, 4, 49, 50, 58, 81, 82, 216 ada 162 ve 18 ada 21 parsel sayılı muhtelif yüzölçümlü taşınmazlardan, 214 ada 1, 3, 50, 58 ve 81 parsel sayılı taşınmazlar ... adına; 214 ada 2, 49 ve 82 parsel sayılı taşınmazlar ... adına; 214 ada 4, 216 ada 16 ve 218 ada 21 parsel sayılı taşınmazlar ise ... mirasçıları adına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tespit edilmiştir. Davacı ..., miras yoluyla gelen hakka dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli 214 ada 1, 2, 3, 4, 49, 50, 58, 81, 82, 216 ada 162 ve 18 ada 21 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davanın ispatı açısından mahallinde keşif yapılması gerektiği, davacı adına keşif giderlerini ödemesi için kesin süreli davetiye tebliğ edildiği ve davacının verilen kesin süreye rağmen keşif giderlerini yatırmadığı, bu nedenle keşif delilinden vazgeçmiş sayıldığı ve bunun sonucu olarakta davasını ispatlayamadığı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiş ise de, verilen karar usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Şöyle ki, 3402 sayılı Kanun"un 36. maddesi gereğince, taraflardan her biri, ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenecek avansı, verilen kesin süre içinde yatırmak zorunda olup, taraflar söz konusu avans yükümlülüğünü yerine getirmemeleri halinde, talep olunan delilin ikamesinden vazgeçilmiş sayılacaktır. Bu durumda verilecek karar ise, davanın esasına ilişkin olup, taraflar arasında kesin hüküm oluşturacaktır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 36. maddesinin keşif delili yönünden uygulanabilmesi için, dosyanın keşfe hazır hale gelmesi gerektiği gibi, verilecek keşif ara kararında hakim, katip, mübaşir, yerel bilirkişiler, tanıklar ve teknik bilirkişilere verilecek ücretlerle, vasıta parasının ve yapılacak tebligatlarla ilgili masrafların kalemler halinde gösterilip, bu ücretlerin temini ve yatırılması için ilgili tarafa makul ve belirli bir süre tanınması, tanınacak bu süre ile keşif günü arasında da bilirkişi ve tanıklara davetiye tebliğ edilip, arazi başında hazır olmalarının bildirilebilmesi için yine uygun bir sürenin bulunması gerekmektedir. Somut olayda, davalılar ... ve ... ayrı ayrı sundukları dilekçeler ile, muris ...’in ve halaları ...’nin, cilt 101, sayfa 96-97 sıra 50, 5, 52, 53, 54, 55 numaralarda kayıtlı taşınmazlarını, kardeşleri ... ve ... ile birlikte satın aldıklarını bildirdikleri halde, davalı tarafın dayandığı tapu kayıtları tesislerinden itibaren tedavülleri ile birlikte getirtilip dosyaya konulmamış, davacı dava dilekçesinde eski tapu kayıtlarına dayandığı halde tapu kayıtlarına ilişkin açıklama yaptırılmamış ve dava konusu taşınmazlara komşu parsellerin tutanak örnekleri ile varsa tespit dayanağı belgeler getirilmemiştir. Bu haliyle dosyanın keşfe hazır hale getirildiğinden söz edilemez. Mahkemece dava dosyası keşfe hazır hale getirilmeden keşif ara kararı verilmiş olması isabetsizdir. Ayrıca mahkemece keşif ara kararında mahalli bilirkişi, tutanak tanıkları ve taraf tanıklarının kolluk marifeti ile hazır edilmeleri hususunda müzekkere yazılmasına karar verilmiş olup, bu şekilde keşfe katılmamanın sonuçları tanık ve bilirkişilere ihtar edilemeyeceğinden bu hususun usulüne uygun olduğu da kabul edilemez.
Hal böyle olunca mahkemece öncelikle, davalı tarafın dayandığı tapu kayıtları ile çekişmeli taşınmazlara komşu parsellere ilişkin tutanak örnekleri ile varsa tespit dayanağı belgeler tesis ve tedavülleri ile birlikte getirtilmeli, davacı tarafa dava dilekçesinde dayandığı tapu kayıtlarına ilişkin açıklama yapması için süre ve imkan tanınmalı, süresinde bildirdiği takdirde dayandığı tapu kayıtları tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte getirilmeli, dosya bu şekilde keşfe hazır hale getirildikten sonra, davacı tarafa keşif için belirlenecek avansı yatırması için 3402 sayılı Yasa"nın 36. maddesi uyarınca yeniden ve yöntemine uygun şekilde makul bir süre verilmeli, süresi içerisinde ara kararı gereklerinin yerine getirilmesi durumunda mahallinde keşif yapılmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece usulüne uygun olmayan ara karara dayanılarak yazılı gerekçeyle hüküm kurulması isabetsiz olup, davacının temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.05.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.