11. Ceza Dairesi Esas No: 2019/2248 Karar No: 2019/9055 Karar Tarihi: 10.12.2019
Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/2248 Esas 2019/9055 Karar Sayılı İlamı
Özet:
11. Ceza Dairesi'nin 2019/2248 E. ve 2019/9055 K. sayılı kararında, sanığın resmi belgede sahtecilik suçundan mahkum olduğu belirtilmiştir. Kararda, Anayasa Mahkemesi'nin 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Kararda, belgede sahtecilik suçunun hukuki konusunun kamu güveni olduğu, suçun mağduru olarak toplumu oluşturan bireylerin tamamının, diğer bir ifadeyle kamunun olduğu belirtilmiştir. Zincirleme suç hükümlerinin uygulanamayacağına dikkat çekilerek, kararın yeniden düzeltilerek onanması gerektiği sonucuna varılmıştır. Kararda yer alan kanun maddeleri ise şu şekildedir: 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesi, 43. maddesi, 1412 sayılı CMUK'nin 321. ve 322. maddeleri.
11. Ceza Dairesi 2019/2248 E. , 2019/9055 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin tahkikat neticelerine uygun olarak tecelli eden kanaat ve takdirine, tetkik olunan dosya içeriğine göre sanık ve sanık müdafinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak: Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 22.04.2014 tarihli 2013/11-397 Esas ve 2014/202 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, 5237 sayılı TCK"nin “Kamu güvenine karşı suçlar” bölümünde düzenlenen ve belgenin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi ile kamu güveninin sarsıldığı kabul edilerek suç sayılıp yaptırıma bağlanan “belgede sahtecilik” suçunun hukuki konusunun kamu güveni olduğu, suçun işlenmesi ile kamu güveninin sarsılması dışında, bir veya birden fazla kişi de haksızlığa uğrayıp, suçtan zarar görmesi halinde dahi, suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamının, diğer bir ifadeyle kamunun olduğuna dair kabulünün etkilenmeyeceği, eylemin belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde bu kişinin mağdur değil, suçtan zarar gören olacağının kabulü gerekeceği ve bir suç işleme kararının icrası kapsamında 5237 sayılı TCK"nin 43. maddesinde, "değişik zamanlarda" denilmesi ve aynı anda işlenen eylemlerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığından, katılan ... tarafından suça konu senetlerin aynı anda kendisine verildiğinin belirtilmesi karşısında, TCK"nin 43/1. maddesi uyarınca fiilin aynı anda işlendiğinin kabul edilmesi gerekliliği nedeniyle zincirleme suç hükümlerinin uygulanamayacağı, ancak belge sayısı dikkate alınarak temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, suçun zincirleme şekilde işlendiğinin kabulü ile temel cezanın TCK"nin 43. maddesi uyarınca artırılması suretiyle fazla ceza tayini Yasaya aykırı, sanık ve müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından 5237 sayılı TCK"nin 43. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmın tamamen çıkartılarak, sonuç cezanın 3 yıl hapis cezası olarak belirlenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 10.12.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.