Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/6487 Esas 2019/9052 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/6487
Karar No: 2019/9052
Karar Tarihi: 10.12.2019

Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/6487 Esas 2019/9052 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanığın, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunduğu suçlamasıyla mahkumiyet kararı verildiği ancak, mahkemenin sanığın savunma hakkını kısıtlaması sebebiyle kararın bozulması gerektiği belirtildi. Ayrıca, sanığın başkasına ait kimlik bilgilerini kullanarak suç işlediği suçlaması da bulunuyor. Ancak, suç niteliğinde bir hataya düşüldüğü belirtildiği için bu suçlamadan da hüküm kurulamayacağı sonucuna varıldı. Bu kararda, 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin iptal kararı sonrası yeniden değerlendirilmesi gerektiği ve 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi uyarınca 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uygulanarak kararın bozulması kararı verildi. Kanun maddeleri olarak ise, 5271 sayılı CMK'nin 193 ve 196. maddeleri, 5237 sayılı TCK'nin 268. maddesi ve 267/1. maddesi yer almaktadır.
11. Ceza Dairesi         2019/6487 E.  ,  2019/9052 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    1-Mahkemenin yargı çevresi içinde, başka suçtan ... M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü bulunan ve duruşmadan vareste tutulma talebi bulunmayan sanığın, hükmün tefhim olunduğu duruşmaya katılımı sağlanmadan yokluğunda mahkûmiyet hükmü kurulması suretiyle 5271 sayılı CMK’nin 193 ve 196. maddelerine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması,
    2-5237 sayılı TCK’nin 268. maddesinde tanımlanan "başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması" suçunun oluşması için, failin işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimlik bilgilerini kullanması gerekmekte olup, suçun oluşması durumunda fail bu madde yollamasıyla, aynı Kanun"un 267/1. maddesinde düzenlenen iftira suçuna ilişkin hükümlere göre cezalandırılır.
    Somut olayda, kolluk tarafından tutulan 20.12.2014 tarihli tutanak ile aynı tarihli 2014/2802 nolu olay yeri inceleme uzmanlık raporuna göre; parmak izi incelemesi sonucu esas kimliği tespit edilen sanığın işlediği suç nedeniyle yakalandığında hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, kendisini gerçek bir kişi olan abisi...olarak tanıtmak ve bu kimlikle ""adli muayene raporu, on parmak izi raporu ve şüpheli ifadesi"" düzenletmek şeklindeki eyleminin "başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma" suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç niteliğinde hataya düşülerek "resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan" suçundan hüküm kurulması,
    3-Kabule göre de; 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,Yasaya aykırı, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun‘un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca sonuç ceza bakımından kazanılmış hakları saklı tutulmak suretiyle BOZULMASINA, 10.12.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.