
Esas No: 2016/9700
Karar No: 2017/2292
Karar Tarihi: 21.03.2017
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/9700 Esas 2017/2292 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacının tüm, davalıların ise aşağıdaki bendlerin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının davalı işyerindeki hizmetlerinin gerçek ücreti üzerinden kuruma bildirilmesi gerektiğinin tespiti ile eksik yatırılan sigorta primlerinin tamamlanması istemine ilişkindir.
Mahkemece, Dairemizin 17.12.2012 tarihli bozma ilamına uyularak davanın kısmen kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmişse de bu sonuca hatalı değerlendirme ile gidilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 10.07.1978- 14.12.2005 tarihleri arasında arada giriş çıkış yapmak suretiyle davalı işyerinde çalıştığı, davalı işyerinde çalışmaya başladığı tarihte 14 yaşında olduğu, 1987/1 ila 2005/12. ay arası imzalı ücret bordrolarının bulunduğu, emsal ücret araştırması yapıldığı, davacı tanıklarının dinlendiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, emsal ücret araştırmasına göre karar verilmiş ise de imzalı ücret bordroları dikkate alınmadan sonuca gidilmesi doğru olmamıştır.
Gerçekten, davacının davalı işyerindeki çalışmalarının büyük kısmı imzalı ücret bordrolarına dayanılarak Kuruma bildirilmiş ve bildirime uygun olarak da primleri ödenmiştir. Yazılı belgelerin varlığı halinde tanık sözlerine itibar edilemez. Dairemizin, giderek Yargıtay"ın oturmuş ve yerleşmiş görüşleri de bu doğrultudadır. Neticeten, davacının çalışmaya başladığı tarihte 14 yaşında olup imzalı ücret bordrosu bulunmayan 18 yaşından küçük olduğu dönemlerde yaşı itibariyle asgari ücretten fazla ücret almasının hayatın olağan akışına uygun olmaması, çalışmasının çoğuna ilişkin imzalı ücret bordrolarının bulunması ve davacı tarafından aksinin yazılı delil ile kanıtlanamadığı nazara alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ..."ne iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden taraflardan davacıya yükletilmesine, 21.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.