11. Hukuk Dairesi 2020/2587 E. , 2020/5852 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 11.05.2015 tarih ve 2014/737-2015/414 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı ile dava dışı MGH Proje ve İnşaat A.Ş arasında 14.02.2008 tarihinde gayrimenkul satış vaadi ve inşaat sözleşmesi imzalandığını, en geç Ekim 2008 tarihinde teslim taahhüdüne girilen bu sözleşmeye göre bedeli 220.000,00 TL olan daire için yükleniciye 160.000,00 TL banka kredisi kullandırıldığını, kalan 60.000,00 TL borç için de her biri 20.000,00 TL olan üç adet senedin verildiğini, senetlerin satış bedeli olarak verildiğinin sözleşmeye açıkça yazıldığını ve borcun sebebe bağlandığını, 10.08.2008 ve 10.10.2008 vade tarihli senet bedellerinin ödenmiş olmasına rağmen yüklenicinin işi süresinde bitirerek iskanı alıp anahtar teslimini yapamadığını, 10.12.2008 tarihli senedin ise davalı tarafından takibe konulduğunu, takibe konulan senedin 9.000,00 TL’sinin 15.12.2008 tarihinde, 6.000,00 TL’sinin de 19.12.2008 tarihinde EFT yolu ile senet lehtarı MGH Proje ve İnş. A.Ş adına toplam 15.000,00 TL ödendiğini ancak dairenin tamamlanıp teslim edilemeyeceğinin anlaşıldığını, imalat seviyesine göre fazla ödeme yapıldığı göz önünde bulundurularak Kocaeli 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/116 D.İş sayılı dosyası üzerinden alınan bilirkişi raporuna göre tarafına satılan D/1 Blok 7 nolu dairede 16.476,40 TL D/1 bloktaki ortak kullanım alanında 26.231,20 TL site içi yapılmayan genel işlere ait yaklaşık maliyetin 1.596.763,50 TL eksik iş bedeli bulunduğunun tespit edildiğini belirterek davacının takip nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu senedin dava dışı MGH Holding A.Ş"nin kredi borcuna karşılık dava dışı bankaya teminat olarak verildiğini, şirketin kredi borcunun tamamının kefil olarak şirket yetkilisi ... tarafından ödendiğini ve çek ve senetlerin banka tarafından bu kişiye temlik edildiğini, senedin ciro yoluyla davalıya geçtiğini, davanın açılmasına davalının sebep olmadığını, kendisine devredilen senetlerin ödenip ödenmediğini araştırma yükümlülüğü bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, dava dışı ...’un hem bono lehtarı olan MGH Proje İnşaat A.Ş nin hemde bankadan kredi kullanan MGH Holding A.Ş"nin ortağı olduğu, lehtar MGH Proje İnşaat A.Ş aynı zamanda müflis şirket MGH Holding A.Ş’nin bankalardan kullandığı Genel Kredi Sözleşmelerinin kefili olarak sözleşmeleri imzaladığından kredi borcunun ödenmemesi üzerine kefillere müracaat edilrek dava dışı ... tarafından kefil sıfatı ile ödemeler yapıldığı, bankadan gelen 25/07/2014 tarihli yazı cevabına göre de dava konusu bonolar bankaya yaptığı ödemeler karşılığında banka tarafından 25/06/2010 tarihinde ..."a temlik edildiği, davacı borçlunun BK 167/1 (TBK 188/1) maddesi uyarınca önceki alacaklıya karşı ileri sürebileceği şahsi defileri alacağı temlik alan davalıya karşı da ileri sürebileceği, senede ilişkin şahsi defilerin kötüniyetli hamile karşı ileri sürülebileceği, davalının müflis şirket ortağının çalışanı olması nedeniyle inşaatların bitirilemediğini bilmekte olup kötüniyetli olduğu, davalı savunmasında sadece illeten mücerretlik savunması yapıldığı ve temel ilişkiye ilişkin hiçbir açıklamada bulunmadığı, Kocaeli 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/116 Değişik İş sayılı dosyası ve bu tespit dosyası esas alınarak açılan Kocaeli 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/207 Esas sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporları yeterli görüldüğünden yeniden keşif yapılmasında yarar görülmediği, davacının dava konusu senedin sadece 5.000,00 TL’sini müflis şirketten alacaklı olduğu gerekçesi ile ödemediği, takas mahsup definin de her zaman ileri sürülebileceği, davacının itirazında haklı olduğundan dava konusu senetten dolayı borçlu olmadığı bu mahsup talebini alacağın temliki yoluyla ele geçiren senedin son lehtarına karşı da ileri sürebileceği, davalının aynı zamanda müflis şirketin ortağının temlik alacaklısı ... çalışanı olması nedeniyle kötü niyetli olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 1.289,38 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 14/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.