8. Hukuk Dairesi 2018/13515 E. , 2021/1499 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA :Tapusuz Taşınmaza Elatmanın Önlenmesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili; davalı ... ve müvekkilinin muris ... mirasçıları olduğunu, müvekkilinin davalı ..."nun ... hudutları Taşlıgedik mevkiinde bulunan tapusuz tarlayı, diğer kardeşleri ile birlikte zeminde taksim ettiğini, herkesin kendi yerine zeytin diktiğini, zilyetliğini bizzat veya icar vererek kullanmaya başladığını, davalının önce müvekkiline ait olan yerlerde de hak iddia ettiğini, Serik Sulh Hukuk Mahkemesinin 2001/62 esas sayılı dosyası ile dava açtığını, davacının davasından feragat etmesiyle davanın sonuçlandığını, bu kez müvekkiline ait yerleri eşi ... ile birlikte işgal ettiğini, müvekkilinin zilyetliğinin korunarak miras hissesine yönelik davalıların müdahalelerinin men’ini talep ve dava etmiş,
Davalılar vekili cevap dilekçesinde;Davacının bu davayı açmakta hukuki yararı olmadığını,taşınmazın kardeşler arasında taksim edildiğini, dava konusu edilen yerin 25-30 senedir asli zilyedi olduğunu, davacının kendi yeri dışındaki yerleri talep ettiğini, bu durumda davanın hukuki yarar yokluğu nedeni ile usulden reddinin gerektiğini,kendilerine hiçbir bildirim ve ihbar yapılmadığını bu nedenlerle davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece dava konusu taşınmaz üzerindeki fiili hakimiyetin davalılar üzerinde olduğu, davacının zilyetliğine yönelik bir tecavüzlerinin olmadığı gerekçesi ile davanın reddine dair verilen hüküm süresinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapusuz taşınmaza elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya elverişli değildir.
Davacı yan 12.02.2018 tarihli delil dilekçesi ile 3 tanık bildirmiş, bu tanıklardan ... ... keşif mahallinde dinlendiği halde, diğer 2 tanık olan ... ... ve ... ... ... ise dinlenmemiştir. Davacı yanın dinlenmeyen 2 tanığın dinlenmesinden vazgeçtiğine dair herhangi beyanı da bulunmaktadır. Bu nedenle Mahkemece davacını yanın bildirdiği ancak dinlenmeyen tanıkları ... ... ve ... ... ...’nın usulüne uygun tebligat ile duruşmaya çağrılarak dava konusu edilen yerin tam olarak belirlenmesi ve dava konusu edilen kısmın fiili paylaşımda kime düştüğü ve halen fiiilen de kimin kullandığı, davalıların davacıya düşen kısmı kullanıp kullanmadıkları hususlarının şüpheye yer olmayacak şekilde açıklattırılmalı, bu 2 tanık ile diğer tanıklar arası beyanlarda çelişki olduğu takdirde; beyanları arasında oluşabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalı; toplanmış ve toplanacak delillere göre tüm bu hususlar tartışılıp değerlendirilerek karar verilemesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesinde isabet bulunmamaktadır.
SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazları yukarıda açıklanan nedenle yerinde olduğundan kabulüyle, usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK"un 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 22.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.