Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/13193 Esas 2016/4416 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/13193
Karar No: 2016/4416
Karar Tarihi: 10.03.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/13193 Esas 2016/4416 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, faturaya dayalı alacak davası açmıştır. Davalı, taraflar arasında alım-satım akdi olmadığını ve müvekkiline teslim edilen bir fatura ve mal olmadığını savunmuştur. Mahkeme, yapılan yargılama sonucunda taraflar arasındaki husumetin ticari alım-satım ilişkisinden kaynaklandığını ve malların aracılar vasıtasıyla davalıya teslim edildiğini belirlemiştir. Ancak, mahkeme kararı davacının ikametgahı mahkemeleri yetkili olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin yetki yönünden reddine hükmetmiştir. Bu karar, TBK'nın 89/1 maddesi uyarınca para borçlarının alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilmesi gerektiği gerçeği göz önüne alındığında hatalıdır ve bu nedenle mahkeme kararı bozulmuştur.
TBK'nın 89/1 maddesi, para borçlarının alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilmesi gerektiğini belirtir.
19. Hukuk Dairesi         2015/13193 E.  ,  2016/4416 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tic. Mah. Sıf.)

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın yetki yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, faturaya dayalı alacağın tahsili için giriştiği icra takibine davalının itiraz ettiğini, takibin durduğunu, müvekkili ile davalı arasında geçmişe dayalı ticari ilişki bulunduğunu, bu ticari ilişkiye göre aracının malı teslim aldığı, müşteriye teslim ettiği, parayı da alarak mal sahibine iade ettiğini, müvekkili tarafından sözleşmeye konu malların bu örf ve adete uygun olarak aracı vasıtası ile davalıya teslim edilmesine rağmen davalının fatura borçlarını ödemediği gibi kendisine teslim edilen fatura içeriğine süresi içinde itiraz etmediğini, icra takibine yapılan itirazın zaman kazanmaya yönelik haksız bir itiraz olduğunu ileri sürerek müvekkilinin davalıdan olan alacağının tespiti ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, taraflar arasında alım satım akdi bulunmadığını, müvekkiline teslim edilen bir fatura ve mal olmadığından yetkili mahkemenin genel yetki kuralına göre belirlenmesi gerektiğini, buna göre yetkili mahkemenin ... Mahkemeleri olduğunu, davacının malları teslim ettiğini iddia ettiği aracı olarak tabir ettiği kişilerin bizzat davacı şirket aracısı ve temsilcisi olduğunu ve müvekkiline teslim edilmiş bir mal bulunmadığını, malların aracılara teslim edilmiş olmasının davalıya teslim edildiği anlamına gelmeyeceğini, faturaların düzmece faturalar olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, taraflar arasındaki husumetin ticari alım satım ilişkisinden kaynaklandığı, davaya konu fatura ve sevk irsaliyelerinde teslim edilen malların aracılar vasıtasıyla davalıya adresinde teslim edildiği ve paranında aracı vasıtasıyla tahsil edildiğinin dava dilekçesinde belirtildiği, buna göre genel yetki kuralının aksini geçerli gösteren bir durum bulunmadığı gerekçesiyle dava dilekçesinin yetki yönünden reddine, karar kesinleştiğinde ve süresi içinde talep edilmesi halinde dosyanın davalı ikametgahı olan yetkili ... Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı taraf 30.12.2014 havale tarihli dilekçesiyle taraflar arasında mal satımına ilişkin ticari ilişki bulunduğunu ve malın davalıya teslim edildiğini beyan ederek, dosyaya irsaliyeli fatura ve ekinde diğer belgeleri ibraz etmiştir.

    Taraflar arasında geçmişe dayalı ticari ilişkinin varlığı anlaşılmakta olup, davacının alacağı para alacağıdır. TBK"nın 89/1 maddesi uyarınca para borçları alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilir. Bu nedenle davacının ikametgahı mahkemeleri de yetkili olacağından mahkemece işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkeme kararının BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 10/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.