11. Hukuk Dairesi 2017/934 E. , 2018/6544 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ...Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 23/12/2014 tarih ve 2013/92-2014/328 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin ... İletişim Danışmanlığı ve Etkinlik Hiz. Tic. Ltd. Şti"nin ortağı ve yetkilisi olduğunu, müvekkilinin "... " markasını tescili ettirdiğini, "... " fikrinin ilk olarak 26.08.2009 tarihinde hayata geçtiğini, ... üyelerinin ... departmanlarının hizmet verdiği müşterilerinin yönetim kurulu başkanlarından oluştuğunu, davalı şirketin müvekkiline ait marka ile iltibas yaratacak şekilde "... " ve "... " markalarının tescili için ..."ye başvurduğunu, başvuruya müvekkili tarafından itiraz edildiğini, müvekkilince davalıya haksız ve hukuka aykırı kullanımını sonlandırması için ihtar çekildiğini, tespit yaptırıldığını ve davalının vaki tecavüzünün halen devam ettiğini, davalıya ait başvuru 9 ve 38. sınıflara yönelik yapılmış ise de, markaların müvekkilinin tescilli markalarına ait sınıflarda kullanıldığını, davalının haksız kazanç elde ettiğini ileri sürerek, müvekkilinin marka haklarına tecavüz edildiğinin ve 556 sayılı KHK m.66/2-b uyarınca davalının markayı kullanmak yoluyla elde ettiği kazancın tespitini, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100.000 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilince yapılan marka başvurularına davalının itirazlarının reddedildiğini, tescil sürecinde bir marka varken huzurdaki davanın görülemeyeceğini, davacıya ait markanın tescil sınıfları ile müvekkilinin iştigal alanının, marka başvurusu yapmış olduğu sınıfların, markaların kullanılmakta olduğu hizmet sınıflarının farklı olduğunu, davacı markasının tanınmış marka olmamasından dolayı tescil sınıfları dışında bir koruma talep edemeyeceğini, " ... " markasının seri marka olduğunu, markalar arasında karıştırma ihtimali bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı kullanımlarının davacı markasına tecavüz oluşturmadığı, tecavüz iddialarına konu davalı
kullanımındaki ibarelerin davalı adına tescilli oldukları, markaların tescil sınıflarından 38. sınıfta kullanıldığı, bu bakımdan tescilli markanın kullanımın hukuka uygun olduğu, davalı kullanımının tescil sınıfı dışında olduğu düşünüldüğünde dahi davalının "..." tanınmış markasını kullanmak suretiyle davacı markası ile iltibas yaratmadığı, bu bakımdan ortalama seviyedeki ilgili halk nezdinde bir karıştırma ihtimalinin doğmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 4,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 22/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.