22. Hukuk Dairesi 2018/638 E. , 2018/1812 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkili işçinin kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret farkı, fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında, davacının fazla çalışma ücreti alacağına hak kazanıp kazanmadığı noktasında uyuşmazlık vardır.
Somut olayda, dosya kapsamına göre, davacının bir gün çalışmak takip eden gün dinlenmek suretiyle; gündüz vardiyasında 07:00-18:00 saatleri arasında, gece vardiyasında ise 18:00-07:00 saatleri arasında çalıştığı, gece ve gündüz vardiyalarının onbeş günde bir değiştiği anlaşılmaktadır. Bu halde, davacı bir hafta haftanın üç günü, takip eden hafta ise haftanın dört günü çalışmıştır. Gündüz vardiyasında bir saatlik ara dinlenme süresi düşüldüğünde, haftalık çalışma süresi kırkbeş saati aşmadığından fazla çalışma bulunmamaktadır. Gece vardiyasında ise, birbuçuk saat ara dinlenme süresi düşüldüğünde, çalışılan günlerde günlük çalışmanın onbirbuçuk saat sürdüğü ve 4857 sayılı İş Kanunu’nun 69. maddesi uyarınca gece çalışmalarının yedibuçuk saati geçemeyeceği nazara alındığında, günlük dört saatin fazla çalışma kabul edilmesi gerekecektir. Anılan sebeple, gece vardiyasında çalışılan günler için günlük dört saat üzerinden fazla çalışma ücretinin hesaplanması ve hesaplanan tutardan takdir edilecek uygun bir oranda indirim yapılarak fazla çalışma ücreti alacağının (talep miktarıyla bağlı da kalınarak) hüküm altına alınması gerekirken, talebin reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.
3-Taraflar arasında çözümlenmesi gereken bir diğer uyuşmazlık davacının fark ücret alacağına hak kazanıp kazanmadığı noktasındadır.
Anayasanın 141. maddesinde, her türlü yargı kararlarının gerekçeli olarak yazılacağı açıklanmış, aynı zorunluluk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesinde de düzenleme altına alınmıştır. Anılan kanuni düzenlemede hakimin, uyuşmazlık konusu olan olay hakkında tüm kanıtları toplaması, tartışması, bu kanıtlardan hangilerine değer vermediğini, hangilerini üstün tuttuğunun dayanaklarını değerlendirdikten sonra bir sonuca varmasının zorunlu ve gerekli olduğu vurgulanmıştır. Böyle bir yöntemin izlenmesi durumunda ancak kararın gerekçeli olduğunun kabul edilebileceği sonucuna varılabilir. Hükmü kuran hakimin böyle bir yöntemi izlemesi halinde maddi olgularla hüküm fıkrası arasında bir bağlantı kurulmuş olabilecektir. Ayrıca gerekçe sayesinde kararın doğruluğu denetlenmiş ve davanın yanları tatmin ve inandırılmış olacaktır. Tüm bunlardan başka ve en önemlisi adil bir yargılamanın yapıldığı sonucuna varılacaktır.
Somut olayda, mahkemece, fark ücret alacağı talebinin reddine karar verilmiş ise de, bu yöne ilişkin karar gerekçesine yer verilmemesi, Anayasanın 141. maddesi ve 6100 sayılı Kanun"un 297. maddesi amir hükümlerine aykırıdır. Anılan sebeple, gerekçe tesis etmek suretiyle fark ücret alacağı talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmelidir.
Yukarıda yazılı sebeplerden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 06/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.