Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/18846
Karar No: 2017/6276
Karar Tarihi: 24.05.2017

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/18846 Esas 2017/6276 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2015/18846 E.  ,  2017/6276 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi



    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı avukat, davalı şirketin vekili olarak 4 adet icra dosyasını gereği gibi takip ettiğini, ancak davalının kendisini haksız yere azlettiğini, karşı taraftan alacağı icra vekalet ücretlerinden mahrum kaldığını ileri sürerek; karşı yan vekalet ücretlerinin tahsili amacıyla başlattığı takibe vaki itirazın iptali ile % 20 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davacının borçluya karşı yaptığı takiplerde uzun zaman sonuç alamayınca şirket olarak kendilerinin borçlunun evini bulduklarını, borçlunun kardeşi tarafından 40.000,00 TL ödeme yapıldığını, geri kalan alacaktan vazgeçilmediğini, ancak kalanının tahsil imkanı bulunmadığını, bu nedenle avukata daha önce 4.300,00 TL ödeme yapıldığından bu miktarla yetinmesi gerektiğinin bildirildiğini, oysa davacının 20.000,00 TL den fazla ücret alacağı olduğunu belirtmesi üzerine davacının haklı olarak azledildiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, takibin 4.800,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, icra inkar tazminatı talebinin ise reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
    1-Davacının temyiz itirazlarının incelenmesinde; dava, haksız azil nedenine dayalı takip edilen icra takiplerindeki icra vekalet ücreti alacağının tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı avukatın azlinin haksız olduğu mahkemenin de kabulündedir. Avukatlık Kanunu’nun, 174. maddesinde, “Avukatın azli halinde ücretin tamamı verilir. Şu kadar ki, avukat kusur veya ihmalinden dolayı azledilmiş ise ücretin ödenmesi gerekmez.” hükmü mevcut olup, bu hükme göre azil işleminin haklı nedene dayandığının kanıtlanması halinde müvekkil avukata vekalet ücreti ödemekle yükümlü değildir. Dairemizin kökleşmiş içtihatlarına göre haklı azil halinde ancak azil tarihi itibariyle sonuçlanıp, kesinleşen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edilebilir. Buna karşılık haksız azil halinde ise avukat, hangi aşamada olursa olsun, üstlendiği işin tüm vekalet ücretini talep etme hakkına sahiptir. Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında, her ne kadar mahkemece davalı tarafından borçludan 4 adet icra dosyası için 40.000,00TL tahsil edildiği, bu miktarın üzerinde tahsilat yapıldığını davacının ispatlayamadığı gerekçesiyle yapılan tahsilat miktarı üzerinden vekalet ücreti hesaplanmış ise de, davacı avukatın azli haksız olduğuna göre, davacı takip miktarları üzerinden vekalet ücretine hak kazanmıştır. O halde mahkemece açıklanan hususlar dikkate alınarak davacı avukatın takip ettiği icra dosyalarındaki takip miktarları üzerinden ücrete hak kazandığı gözetilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
    2-İİK.nun 67/2. maddesi hükmünce icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının icra hakimliğine başvurmadan alacağının mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Bunlardan ayrı olarak alacağın likit ve belli olması da gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenebilmek için bütün unsurlar bilinmekte veya bilinmesi mümkün nitelikte bulunması yeterli olup, borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. İcra İnkar tazminatı aleyhinde yapılan icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Açıklanan yasal kurallar ışığında takip konusu alacak değerlendirildiğinde, icra-inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken mahkemece yanlış değerlendirme sonucu bu istemin reddine karar verilmesi de usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    3-Davalının temyiz itirazlarının incelenmesinde ise; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir
    4-Davalı, davacıya emeğine karşılık 4.300,00 TL ödeme yaptığını savunmuş, mahkemece bu miktarın masrafa ilişkin olduğu belgede yazılı olduğundan masraf olarak kabul edilerek hesaplamaya dahil edilmemiş ise de, davacının takip ettiği dosyalardaki masraflar dikkate alınarak uhdesinde kalan bir miktar var ise, bu miktarın vekalet ücretinden mahsubu gerekir. Mahkemece açıklanan bu husus da dikkate alınarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Yukarıda 1 ve 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 4 nolu bentte açıklanan nedenlerle ise hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 81,98 TL harcın istek halinde davalıya, 27,70 TL harcın davacıya iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 24/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi