17. Hukuk Dairesi 2016/16872 E. , 2019/8505 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacılar vekili; davalılardan ... A.Ş."nin trafik sigortacısı, ...’ın işleteni, ...’in sürücüsü olduğu aracın, davacıların murisleri olan anne ve babalarının yolcu olarak bulunduğu, ... .Ş."nin trafik sigortacısı olduğu araçla karıştığı çift taraflı trafik kazasında davacıların annesinin ve babasının vefat ettiğini, davacıların destekten yoksun kaldıklarını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı ..., ... için ayrı ayrı 1.000,00 TL olmak üzere toplam 3.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının ...den temerrüt tarihi olan 19.03.2007 tarihinden, ... A.Ş. ve Güvence Hesabından dava tarihinden olmak üzere bu üç sigorta şirketinden müşterek ve müteselsilen tahsilini, müteveffa ... için ferdi kaza sigortası limiti olan 57.500,00 TL"nin ve müteveffa ... için ferdi kaza sigortası limiti olan 57.500,00 TL"nin miras hisselerine göre Güvence Hesabından dava tarihinden itibaren ticari faizi ile tahsilini, her bir davacı için ayrı ayrı 5.000,00 TL"den toplam 40.000,00 TL manevi tazminatın davalılar ... ve ...’dan kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile müşterek ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı ...; zamanaşımı definde bulunarak kazada kusurunun olmadığını kazanın müteveffaların yolcu olarak bulunduğu araç sürücüsünde olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili; zamanaşımı definde bulunarak kazada araç sürücüsü ...’in kusurunun olmadığını, kusur raporu alınması gerektiğini, talep edilen manevi tazminatın fahiş olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili; zamanaşımı definde bulunarak müteveffaların bulunduğu kaza yapan aracın yabancı araç olması nedeniyle zorunlu taşımacılık ve zorunlu ferdi koltuk sigortası yaptırmalarının zorunlu olmadığını, aracın yetki belgesinin olmadığını bu nedenle sorumluluklarının buulnmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili; kazaya karışan diğer aracın müvekkili nezdinde trafik sigortasının olduğunu sorumluluğun poliçe limiti dahilinde olduğunu, sigortalının kusursuz olduğunu, kusurun tespiti ile desteklik durumunun ispatı gerektiğini, müterafik kusurun araştırılmasını, manevi tazminattan sorumlu olmadıklarını, davacıların yasal faiz talep edebileceğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... A.Ş. vekili; müteveffaların yolcu olarak bulunduğu aracın müvekkili nezdinde trafik sigortasının olduğunu, kusurun tespiti ile desteklik durumunun ispatı gerektiğini, aracın taşımacılık ve koltuk sigortasından tazminatın talep edilebileceğini, olmaması halinde davanın Güvence Hesabına ihbarını taleple davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile davacılar ..., ..., ... için davalı ... Hesabından talep edilen destekten yoksun kalma tazminatı talebinin reddine, davacı ... yönünden davalılar ... Anonim Şirketi ve ... Sigorta Anonim Şirketinden talep edilen destekten yoksun kalma tazminatı talebinin reddine, davacı ... için 1.000,00 TL, davacı ... için 1.000,00 TL olmak üzere toplam 2.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılar ... Sigorta Anonim şirketi ve ... Sigorta Anonim Şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, davalı Sigorta Anonim Şirketi yönünden hükmedilen tazminata 19/03/2007 tarihinden itibaren, diğer davalı yönünden ise dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, müteveffalar ...,... yönünden zorunlu ferdi koltuk kaza sigortasına dayanılarak Güvence Hesabından talep edilen tazminat talebinin reddine, her bir davacı için ayrı ayrı 5.000,00"er TL olmak üzere toplam 40.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 18/08/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ..."dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
6098 sayılı TBK m. 53 öngörmüş olduğu hal, ölüm sonucu vukua gelen bir kısım zararların tazminini hükme bağlamaktadır. Bu hükme göre, ölenin yardımından faydalananlar, bu yüzden yoksun kaldıkları faydayı, tazminat olarak, sorumludan isteyebilirler. Buna “destekten yoksun (muinden mahrum) kalma tazminatı” denir. Yasa metninden de anlaşılacağı gibi destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Buna göre; destekten yoksun kalma tazminatı belirlenirken, zarar görenlerin istifade sürelerinin belirlenmesi önem taşımaktadır.
Dairemizin yerleşmiş içtihatlarına göre; çocuklar için destekten yoksun kalacakları sürenin belirlenmesinde yaşlarının, okuldaki eğitim durumlarının, içinde yaşadıkları sosyal ve ekonomik koşulların ayrı ayrı değerlendirilmesi, yüksek öğrenim yapacak iseler 25 yaşının doldurulmasına kadar; yüksek öğrenim yapmamakta iseler yerleşik ve kabul gören uygulamaya göre erkek çocukları için 18 yaşın, kız çocukları için 22 yaşın desteğin sona ereceği yaş olarak kabul edilerek hesaplama yapılması gerekmektedir.
Somut olayda; mahkemece hükme esas alınan 07.06.2016 havale tarihli hesap bilirkişi raporunda, davacı ...’nin 17.02.1983 doğumlu olduğunu, anne ve
babasının vefat ettiği 18.08.2006 tarihinde 24 yaşında olduğundan bahisle ... yönünden destek tazminatı hesabının yapılmayacağı belirtilmiş ise de dosyanın incelenmesinde davacı ...’in doğum tarihinin 01.07.1986 tarihi olmasına göre kaza tarihinde 20 yaşında olduğundan davacı ... için yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda destek tazminatı hesaplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli olmamıştır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 25/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.