5. Hukuk Dairesi 2019/13572 E. , 2020/6729 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
İHBAR OLUNAN : ... Genel Müdürlüğü Vek.Av. ...
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı taraf vekillerinin istinaf başvurusu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesinin 6. Hukuk Dairesinin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı ile birlikte... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/366 E. - 2019/127 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı,taraf vekilleri tarafından yapılan istinaf başvurusunun ... Bölge Adliye Mahkemesi 6 Hukuk Dairesince esastan reddine karar verilmiş olup; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Aşağıda açıklanan gerekçelerle ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan ret kararı kaldırıldıktan sonra... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/366 E- 2019/127 K. sayılı kararının incelenmesinde,
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; arazi niteliğindeki ... mahallesi, 145 ada 10 parsel,162 ada 64 ve 65 parsel sayılı taşınmazlara 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 11/1-f maddesi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesine ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine ilişkin ilk derece mahkemesinden verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK"nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmem
Bu nedenle davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
Davalı vekilinin temyizine gelince;
1- Kıymet takdir raporunda belirlenen ve davalılara ödenmesine karar verilen bedele 30.01.2018 tarihinden karar tarihine, fark bedele ise karar kesinleşinceye kadar yasal faiz işletilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
2- Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 gün 30791 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinin düşünülmemesi,
3-Davanın niteliği gereği kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi,
Doğru değil ise de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden;
a)Gerekçeli kararın hüküm fıkrasınına ayrı bir bent olarak (İdarenin kıymet takdirinde belirlediği bedel olan 250.569,09 TL ’ye 30.01.2018 tarihinden karar tarihi olan 05.07.2018’e fark bedel 210.442,65 TL’ye ise 30.01.2018 tarihinden karar kesinleşinceye kadar faiz işletilmesine,) yazılmasına,
b)Gerekçeli kararın hüküm fıkrasından davacı idare lehine taktir edilen vekalet ücretine ilişkin 7 nolu bendin hükümden çıkartılmasına, yerine (Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince 2.725 TL maktu vekalet ücretinin davacı idareden alınarak davacı idareye verilmesine) cümlesinin yazılmasına,
Hükmün böylece HMK"nun 370/2. maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA, HMK"nun 373/1. maddesi uyarınca kararın bir örneğinin ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi"ne GÖNDERİLMESİNE, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 21/09/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.