21. Ceza Dairesi Esas No: 2016/1629 Karar No: 2017/344 Karar Tarihi: 30.01.2017
213 sayılı Vergi Usul Kanunu"na muhalefet - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2016/1629 Esas 2017/344 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'na muhalefet suçuyla ilgili olarak verilen bir kararda, sanığın beraat etmesine hükmetti. Cumhuriyet savcısının temyiz istemi reddedildi. Ancak katılan vekilinin temyiz itirazları kabul edildi ve karar bozuldu. Kararın bozulma sebepleri arasında, fatura sahteliğine ilişkin yeterli delil toplanmaması ve yazılı gerekçede suç tarihinin yanlış yazılması yer alıyor. Kararda geçen kanun maddeleri ise şunlar: 213 sayılı Vergi Usul Kanunu, 5320 sayılı Kanun, 1412 sayılı CMUK'nun 310/3. ve 321. maddeleri.
21. Ceza Dairesi 2016/1629 E. , 2017/344 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"na muhalefet HÜKÜM : Beraat
I- Cumhuriyet savcısının temyiz itirazlarının incelenmesinde: Cumhuriyet savcısının, 27.12.2011 tarihinde verilen hükmü karar tarihinde yürürlükte bulunan 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 310/3. maddesinde belirlenen bir aylık yasal süresinden sonra 02.02.2012 havale tarihli dilekçe ile temyiz ettiği anlaşıldığından, temyiz isteminin aynı Yasanın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, II- Katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde: 1-Sanığın kullandığı ve sahteliği iddia olunan faturaları düzenleyen mükellefler hakkında vergi tekniği raporu düzenlendiğinin ve bu faturaları düzenleyen mükelleflerden Hızır Makine Otomotiv Nak.İnş.Gıda ve ....yetkilisi olan....hakkında sahte fatura düzenlemek suçundan yargılama yapılarak, Konya 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/188 esas, 2008/465 karar nolu kararı ile verilen beraat hükmünün Yargıtay 11. Ceza Dairesi’nin 16/01/2013 tarih ve 2010/16240 esas, 2013/702 karar sayılı ilamı ile bozulması sonucu aynı mahkemenin 2013/189 esas, 2013/902 karar nolu kararı ile 2005 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçundan mahkumiyet kararı verildiğinin anlaşılması karşısında; anılan dava dosyası celp edilip incelenerek özetinin duruşma tutanağına geçirilmesi, bu davayı ilgilendiren ve sahteliği belirleyen delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi, faturaların gerçek alım satım karşılığı olup olmadığının, mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim tesellüm belgeleri, bedellerinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun kanıtlama yeteneği olan geçerli ödeme belgeleri ve satıcının kasasına ya da banka hesabına girip girmediğinin tespiti ile faturaları düzenleyen mükelleflerin yeterli üretimi, mal girişi ya da stoğu olup olmadığı dikkate alınarak faturaları düzenleyen ve kullanan mükelleflerin ticari defter ve belgeleri üzerinde karşılaştırmalı bilirkişi incelemesi yaptırılması ile toplanan deliller bütün halinde değerlendirildikten sonra sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi, 2- Adli emanetin 2010/1805 sırasında kayıtlı faturalar hakkında herhangi bir karar verilmemesi, 3- Gerekçeli karar başlığında yanlış yazılan suç tarihinin, suça konu sahte faturaların en son Aralık 2005 dönemine ait KDV beyannamesinde kullanılması nedeniyle “21.01.2006” olacağının gözetilmemesi, Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 30.01.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.