20. Hukuk Dairesi 2018/1463 E. , 2018/7859 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi ve bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin giderden ve değerden reddine karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi, 09.10.2013 havale tarihli dilekçesi ile ..., Esenköy 112 ada 32 parsel sayılı 576 m² yüzölçümlü zeytinlik, tarla, kestanelik, tripleks bina niteliğindeki taşınmazın kesinleşen ... sınırı içinde kaldığı, öncesi ve eylemli durumu itibarıyla da ... olduğu iddiasıyla, davalılar adına olan tapu kaydının iptali, ... niteliğiyle Hazine adına tescili, şerhlerin silinmesi, elatmanın önlenmesi, binanın kal"i istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, taşınmazın bilirkişi raporunda (B) harfi ile işaretli 276,74 m² bölümünün tapu kaydının iptaline, ... niteliğiyle Hazine adına tesciline, elatmanın önlenmesi isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi ve bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1944 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp kesinleşen ... kadastrosu, 17.06.1982 tarihinde ilân edilip kesinleşen aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanunla değişik 2. madde uygulaması, 25.07.1990 tarihinde ilân edilip kesinleşen 6831 sayılı Kanununn 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulaması, 10.05.1963 tarihinde kesinleşen arazi kadastrosu vardır.
Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Dosya kapsamından dava konusu 112 ada 32 parsel sayılı taşınmazın zeytinlik ve kestanelik vasfıyla tapuda kayıtlı iken üzerine kat mülkiyeti kurulduğu, bağımsız bölüm maliklerinin taraf olduğu, 3 numaralı bağımsız bölüm üzerinde alacaklısının Temur Yıldırım olan ipotek şerhinin 08/03/2012 tarihinde ve 1. İcra Dairesinin 2012/1701 E. sayılı dosyasında haciz şerhinin 13/03/2014 tarihinde yazıldığı anlaşılmıştır
Davacı ... Yönetimi, taşınmazın tapu kaydında şerh sahiplerine husumet yöneltmeden dava açmıştır. Mahkemece, şerh sahibinin davaya katılımı sağlanmaksızın, husumet yaygınlaştırılmadan yokluğunda dava görülüp sonuçlandırılmıştır. Bu nedenle, karar usûl ve kanuna aykırıdır. Taraf teşkili, davanın görülebilme koşullarından olup, mahkemece re"sen (kendiliğinden) yapılması gereken işlemlerdendir. O halde, dava konusu taşınmazın tapu kaydında şerh sahibi gözüken kişiler ile icra dosyalarında haciz alacaklıları belirlenerek davaya katılımı sağlanarak husumet yaygınlaştırılmalı, tarafların ileri sürecekleri delilleri toplandıktan sonra oluşacak sonuca göre karar verilmelidir.
Kabule göre de; dava konusu taşınmazın iptaline karar verilen ve (B) harfi ile gösterilen kısmı bilirkişi raporlarında 376,74 m² olarak belirtilmiş olmasına ve mahkemece bu rapor hükme esas alınmasına rağmen, hüküm kısmında (B) harfli "276,74 m²" kısmın tapusunun iptaline karar verilmiş olması da doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ... Yönetimi ve bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 04/12/2018 günü oy birliği ile karar verildi.