Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/3316
Karar No: 2019/8567
Karar Tarihi: 11.12.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2019/3316 Esas 2019/8567 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2019/3316 E.  ,  2019/8567 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18/05/2015 gününde verilen dilekçe ile ön alım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen 27/11/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, ön alım hakkına dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
    Davacı vekili; davacının 362 parsel sayılı taşınmazın hissedarı olduğunu, davalı ..."un 22.05.2013 tarihinde taşınmazın 1/16 hissesini, davalı ..."in 06.02.2014 tarihinde taşınmazın 19/256 hissesini satın aldığını, davacıya bildirimde bulunulmadığını, bu yüzden tapudaki bedel ile masraflar toplamını davalıya ödemeye hazır olduklarını belirterek, davalılar adına kayıtlı hisselerin iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili, devir işleminin akrabalar arasında hibe olması nedeniyle davacının ön alım hakkının bulunmadığını, taşınmazda fiili taksim bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, açılan davanın kısmen kabul, kısmen reddine, dava konusu 362 parsel sayılı taşınmazda davalı ... adına kayıtlı 1/16 hissenin tapusunun iptali ile davacı adına tesciline, davacının davalı ..."e yönelik açmış olduğu davanın ise feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
    Ön alım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını kısmen veya tamamen üçüncü bir kişiye satması halinde diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir.
    Ön alım hakkının kullanılmasında davacının dayandığı pay elbirliği mülkiyetine konu ise tüm ortakların birlikte dava açması veya birinin açtığı davaya diğerlerinin muvafakat etmesi gerekir. Çünkü bu gibi hallerde 11.10.1982 tarihli ve 3/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın tereke adına açıldığının kabulü gerekir. Davaya muvafakat, duruşmaya gelip bu konuda beyanda bulunmakla veya imzası noterce onaylı muvafakat belgesi ibraz edilmesi suretiyle yahut davacı adına davayı takip eden avukata vekalet verilmesi ile sağlanabilir. Bu yolda ortakların tümünün muvafakati sağlanamazsa Türk Medeni Kanununun 640. maddesi hükmü uyarınca murisin terekesine görevli mahkemede temsilci atanması için davacıya süre verilir. Temsilci davacı dışında biri olursa davacının sıfatı sona ereceğinden davayı temsilci takip eder. Dava hakkına ilişkin olan bu hususun hakim tarafından kendiliğinden öncelikle nazara alınması gerekir.
    Somut olaya gelince; ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2015/352 E. 2015/450 K. sayılı dosyasında, davacı vekilinin dava dilekçesinde, davacının 362 parsel sayılı taşınmazın hissedarı olduğunu, öncelikle davalı ..."un 22.05.2013 tarihinde taşınmazın 1/16 hissesini, davalı ..."in 06.02.2014 tarihinde taşınmazın 19/256 hissesini satın aldığını, davacıya bildirimde bulunulmadığını, bu yüzden tapudaki bedel ile masraflar toplamını davalıya ödemeye hazır olduklarını belirterek, davalılar adına kayıtlı hisselerin iptali ile davacı adına tescilini, 03.06.2015 havale tarihli dilekçesinde ikame edilen dosyada davalı ... yönündeki taleplerinden feragat ettiklerini, diğer davalı yönünden davalarının kaldığı yerden devamına karar verilmesini talep ettiği görülmektedir. Mahkemece, davalı ... hakkında tefrik kararı verilmeden, açılan davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği, kararın 07.09.2015 tarihinde kesinleştiği, davalı ... hakkında ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nde yeni bir esas oluşturularak yargılama yapıldığı görülmektedir.
    Mahkemece, davacının ... hakkında açtığı davadan feragat etmesi nedeniyle diğer davalı ... için de hüküm doğuracak şekilde bir tefrik kararı verilmeden davanın feragat nedeniyle reddine karar verilerek kendiliğinden yeni bir esas oluşturularak ve davalı ..."a bu aşamadan sonra herhangi bir tebligat yapılmadan yokluğunda yargılama yapılarak hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    Ayrıca dosya içerisindeki tapu kaydına göre davacının, dava konusu taşınmazda elbirliği halinde malik bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacının dayandığı pay elbirliği mülkiyetine konu olduğundan yukarıda açıklandığı şekilde davaya diğerlerinin muvafakat etmesi bu sağlanamadığı takdirde murisin terekesine görevli mahkemede temsilci atanması için davacıya süre verilmesi gerekirken değinilen hususlar gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeplerle kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi