20. Ceza Dairesi 2017/6305 E. , 2017/5271 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı"nın, 05.01.2017 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkında Küçükçekmece 18. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 19.01.2016 tarihinde 2015/305 esas ve 2016/44 karar sayı ile verilen 5237 sayılı TCK"nın 191/1, 62. maddeleri uyarınca verilen 1 yıl 8 ay ay hapis cezasına ilişkin kararın kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 25.01.2017 tarihli yazı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1-Sanık ... hakkında, 30.12.2014 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 05/03/2015 tarihinde 2014/54312 soruşturma ve 2015/211 karar sayı ile, beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği; ayrıca tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alınması, kabul edilmesi veya bulundurulması, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması halinde erteleme kararının kaldırılarak kamu davası açılacağı hususunun ihtar edildiği,
2- Tedavi ve denetimli serbestlik kararının infazı aşamasında, sanığın Bakırköy Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından yapılan tebligata rağmen başvurmadığı gerekçesi ile Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, sanık hakkındaki kamu davasının ertelenmesi kararı kaldırılarak, 26.05.2015 tarihinde 2015/24627 sayılı iddianame ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan TCK"nın 191. maddesinin 1. fıkrası uyarınca cezalandırılması isteğiyle sanık hakkında kamu davası açıldığı,
3- Küçükçekmece 18. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 19.01.2016 tarihinde 2015/305 esas ve 2016/44 karar sayı ile "Sanık hakkında daha önce uyuşturucu bulundurmak suçundan Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi ve denetimli serbestlik kararı üzerine yapılan çağrı kağıdına rağmen başvuru yapmadığından" bahisle Bakırköy Denetimli Serbestlik Müdürlüğü"nce dosyanın iade edildiği yeniden esasa kaydedilen dosyada yargılama sonrasında Küçükçekmece 18. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 19/01/2016 tarih ve 2015/305 esas, 2016/44 sayılı karar ile uyuşturucu madde bulundurma suçundan TCK"nın 191/1 ve 62/1 ve 58. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hükmolunan cezanın TCK"nın 58. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verildiği, hükmün 21/03/2016 tarihinde temyiz edilmeden kesinleştiği,
4- Hapis cezasının infazı aşamasında, Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı"nın talebi üzerine Mahkeme tarafından 06.04.2016 tarihinde 2015/305 esas ve 2016/44 karar sayı ile hükmün infazının durdurulmasına karar verildiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "Dosya kapsamına göre, sanık hakkında Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 05/03/2015 tarihli ve 2014/54312 soruşturma, 2015/211 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kaldırılarak kamu davası açılabilmesi için, sanığın erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi gerektiği, sanığın fiilinin ısrar olarak değerlendirilebilmesi için en az iki kez ihtar yapılmış olması ve sanığın usulüne uygun iki haklı ihtara rağmen davete icabet etmemesi veya başka herhangi bir şekilde haberdar olmasına rağmen ısrarla denetime uymaması gerektiği, buna karşın Bakırköy Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün çağrı kağıdının şüpheliye 13/04/2015 tarihinde tebliğ edildiği, şüphelinin tebliğe rağmen denetimli serbestlik müdürlüğüne müracaat etmediği, tek başına bu durumun ise ısrar olarak kabulünün mümkün bulunmadığı, bu durumda usulüne uygun yapılan ilk çağrıya uymayan sanık hakkında sonuçları da şerh edilmek sureti ile ikinci kez çağrı kağıdı çıkartılması, bu çağrıya da uymaması halinde ısrar şartının gerçekleşeceği ve kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kaldırılarak hakkında iddianame düzenlenmesi gerektiği, netice olarak sanık hakkında ısrar şartının gerçekleşmediği, esasen kamu davası açılmaması gerekirken iddianame tanzim edilerek cezalandırılmasının talep edildiği, bu sebeple açılan kamu davası hakkında durma kararı verilerek, sanık hakkında hükmolunan denetimli serbestlik kararının infazının sonucunun beklenilmesi, denetimli serbestlik tedbirine uygun davranılmaması halinde yargılamaya devamla işin esasına girilerek hüküm kurulması gerekirken sanığın mahkumiyetine karar verilmesi denilerek, Küçükçekmece 18. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 19/01/2016 tarihli kararının bozulması istenmiştir.
Dosyadaki belge ve bilgilere göre;
Hükümlü hakkında Küçükçekmece 18. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 19.01.2016 tarih 2015/305 E. 2016/44 K. sayılı kararının gerekçe bölümünde "sanık hakkında kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği"nin belirtilmesine rağmen; karar bölümünde "sanık hakkında CMK"nın 231. maddesinin uygulanmasına takdiren yer olmadığına" denilmek suretiyle hükmün gerekçe ve karar bölümlerinde infazda tereddüte neden olacak şekilde çelişki yaratıldığı; Oysa 5271 sayılı CMK"nın 230 ve 232. maddeleri uyarınca hüküm fıkrasında; 223. maddeye göre verilen kararın ne olduğunun, uygulanan kanun maddelerinin, tayin olunan ceza miktarının ve kanun yolunun türü ve başvurmanın mümkün olup olmadığının” hiçbir tereddüte yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi, diğer taraftan kesinleştiğinde başka bir kararın varlığını gerektirmeden infaza esas alınabilecek nitelikte bir hüküm kurulmalıdır.
Açıklanan nedenlerden dolayı, Küçükçekmece 18. Asliye Ceza Mahkeme"sinin 19.01.2016 tarih 2015/305 E. 2016/44 K. sayılı hükümde, gerekçenin aksine aynı hükmün karar bölümünde hükümlü aleyhine sonuç doğuracak ifadeye yer verilmesi ve aynı mahkemenin 06.04.2016 tarih 2015/305 E. 2016/44 K. Sayılı ek kararı ile infazın durudurulmasına karar verilmesi nedeniyle anılan karara yönelik kanun yararına bozma talebinde bulunulup bulunulamayacağının takdiri için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na GÖNDERİLMESİNE, 19/10/2017 tarihinde oy birliği ile karar verildi.