Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2014/1114
Karar No: 2014/1092
Karar Tarihi: 24.12.2014

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2014/1114 Esas 2014/1092 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2014/1114 E.  ,  2014/1092 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki "kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Çanakkale 2, Asliye Hukuk Mahkemesi’nce davanın kabulüne dair verilen 29.09.2010 gün, 2009/505 E – 2010/452 K sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 18, Hukuk Dairesi’nin 23.06.2011 gün, 2011/6674 E – 7664 K sayılı bozma ilamı ile;
    “...Kamulaştırma Yasasının 11.maddesi hükmüne göre, bedel tespit davalarında öncelikle kamulaştırılan taşınmazın değerlendirme tarihindeki vasfının (arsa veya arazi) belirlenmesi, arsa vasfında ise değerlendirme tarihinden önce özel amacı olmayan emsal satışlara göre satış değeri, taşınmaz arazi vasfında ise değerlendirme tarihindeki mevki ve şartlarına göre olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri esas alınmak suretiyle değerinin belirlenmesi gerekir. Geri çevirme kararı üzerine dosyaya getirtilen Çanakkale Belediye Başkanlığı yazılarına göre dava konusu taşınmazların dava tarihi itibariyle 1/1000 ölçekli uygulama imar planının bulunmadığı, etrafında meskûn alan olmadığı, 1/5000 ölçekli nazım imar planında olup kullanma biçimi itibariyle askeri güvenlik bölgesi içinde kaldığından iskâna yönelik yapı yapılamayacağı, yerleşim merkezine 2500 metre mesafede bulunduğu ve tüm belediye hizmetlerinden faydalanmadığı anlaşılmaktadır.
    Bakanlar Kurulu"nun Yargıtay"ca da kısmen benimsenen 28.02.1983 gün ve 1983/6122 sayılı kararı uyarınca, imar planında yer almayan bir taşınmazın arsa sayılabilmesi için belediye veya mücavir alan sınırları içinde olmakla beraber, belediye hizmetlerinden (belediyece meskun olduğu için veya meskun hale getirileceği için sunulan yol, su, elektrik, ulaşım, çöp toplama, kanalizasyon, aydınlatma vd.) yararlanan ve meskun yerler arasında bulunması gerekir. Dava konusu taşınmaz, Bakanlar Kurulu Kararının l. maddesi (b) bendinde de belirtildiği gibi fiilen meskun halde bulunmadığından belirlenen özellikleri nedeniyle "arsa" niteliğinde kabulüne olanak yoktur.
    Yukarıda açıklanan nedenlerle taşınmazın arazi olarak değerlendirilmesi gerekirken arsa niteliğine göre değerlendirme yapılarak buna göre bedel belirlenmiş olması doğru görülmemiştir.
    Mahkemece İl Tarım Müdürlüğünden değerlendirme tarihine göre münavebeye alınacak ürünlerin hangileri olduğu ve bunlara ilişkin dekar başına ortalama verimi ve üretim giderleri ile kg. başına toptan satış fiyatlarına ilişkin resmi veriler getirtildikten sonra arazi niteliğine göre inceleme yapacak bilirkişi kurulu oluşturularak bu verilere uygun değerlendirme yapan rapor alınmalı ve oluşacak sonuç doğrultusunda karar verilmelidir...”
    gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.


    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava, Kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın idare adına tescili istemine ilişkindir.
    Davacı vekili; Çanakkale Hava Meydanları İLS Sistemi tesisi projesi nedeniyle davalılara ait 235 ada, 201 parsel sayılı 3698,45 metrekarelik taşınmazın 2942 sayılı Yasa uyarınca kamulaştırılmasına karar verildiğini, davalılarla anlaşmaya varılamadığından kamulaştırma bedelinin tespiti ile müvekkili adına tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili; kıymet takdir komisyonunca belirlenen bedeli kabul etmediklerini, taşınmazın bedelinin bilirkişilerce saptanmasını istemiştir.
    Mahkemece; taşınmaz arsa vasfında kabul edilerek, bilirkişilerce düzenlenen rapor doğrultusunda 3698,45 metrekarelik alanın kamulaştırma bedelinin 388.337,00 TL olduğu belirlenerek, kamulaştırma bedelinin davalı tapu maliklerine ödenmesine, taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tapuya tesciline karar verilmiş, davacı vekilinin temyizi üzerine, Özel Dairece yukarıda açıklanan nedenlerle karar bozulmuştur.
    Yerel Mahkemece; önceki karardaki gerekçeler genişletilmek suretiyle direnme kararı verilmiştir. Direnme kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; kamulaştırma bedeli saptanırken, dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde mi yoksa tarım arazisi niteliğinde mi değerlendirilmesi gerektiği noktasında toplanmaktadır.
    I-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara özellikle, dava konusu taşınmazın iskâna elverişli alana 10 m. uzaklıkta olduğu, 1/5000 lik nazım imar planı içinde kaldığı, belediye hizmetlerinden yararlandığı dikkate alındığında ve Yargıtay 18. Hukuk Dairesi"nin benzer içtihatları ile Bakanlar Kurulunun 28.2.1983 tarihli kararı gözetildiğinde, Yerel Mahkemenin dava konusu taşınmazı arsa olarak kabulü ve bu kararda direnmesinin yerinde olduğu Hukuk Genel Kurulu’nca benimsenmiştir.
    Ne var ki, bozma nedenine göre işin esası Özel Daire’ce incelenmediğinden, davacının mahkemece belirlenen bedele ve sair hususlara ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daire’ye gönderilmelidir.
    II-Diğer taraftan; Davalılar vekili katılma yolu ile temyiz isteğinde bulunmuştur. 6217 Sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici Madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HUMK)’nun 433.maddesi gereğince öngörülen süre 10 gündür.
    Somut olayda; mahkemenin direnme kararı 19.11.2012 tarihinde, davacı vekilinin temyiz dilekçesi de 26.12.2012 tarihinde davalılar vekiline tebliğ edilmiş, davalılar vekili 10.01.2013 tarihinde katılma yolu ile temyiz isteğinde bulunmuş olup, karar 1086 sayılı HUMK"nun 433. madde hükmünde yazılı 10 günlük yasal temyiz süresi geçirildikten sonra temyiz edilmiştir
    Hal böyle olunca, aynı yasanın 432/4. maddesi uyarınca, süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.03.1990 gün ve ¾ sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince Yargıtay tarafından da bu yönde karar verilebileceğinden, davalılar vekilinin temyiz dilekçesinin süre yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
    S O N U Ç: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
    I- Yerel mahkemenin direnmesi yerinde görüldüğünden, davacı vekilinin esasa ilişkin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 18. HUKUK DAİRESİ’NE GÖNDERİLMESİNE,
    II- Yasal süre geçtikten sonra verilen davalılar vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 24.12.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi