19. Hukuk Dairesi 2015/12254 E. , 2016/4394 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla)
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili; davalı banka ile dava dışı ... arasında 02.07.2012 ve 24.05.2013 tarihli kredi sözleşmelerinin akdedildiğini, müvekkilinin 12.01.2010 tarihli ipotek senedi ile taşınmazı üzerinde, ..."in kredi borcu için teminat olmak üzere davalı banka lehine 170.000-TL bedelli ipotek tesis ettiğini, ancak müvekkilinin söz konusu kredi sözleşmelerini imzalamadığını ve devamında da ipotekli taşınmazı ..."e sattığını, ancak davalı bankanın, kredi sözleşmelerinden kaynaklanan alacağının tahsili için kredinin asıl borçlusu ve kefilleri aleyhine başlattığı icra takibinde, müvekkili aleyhine de takip yaptığını belirterek, müvekkilinin .... İcra Müdürlüğü"nün 2014/8172 sayılı icra takibi dosyasında davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; icra takip talebinde davacı ...."in ipotekli taşınmaz maliki olması nedeniyle, yasa gereği zorunlu olarak takip talep formuna yazıldığını, davacının ipotek bedeli olan 170.000-TL ile sorumlu olduğunu, icra dosyasında İİK"nun 150/C maddesi uyarınca ipotekli taşınmazların şerhli takyidatlı tapu kayıtlarının tapu idaresinden istendiğini, davacının ipotekli taşınmazının ..."e devredildiğinin görülmesi ile bu hususun icra müdürlüğüne bildirildiğini, davacının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığını ve davanın konusuz kaldığını savunarak, davanın konusuz kalması nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; dava konusu icra dosyasında davalı banka tarafından ..., ...., ..., ....... mirasçıları aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapıldığı, takip dayanağının kredi sözleşmeleri olduğu, sözleşmelerde davacı ..."in kefil sıfatıyla imzasının bulunmadığı, davacıya ait taşınmaz üzerinde davalı banka lehine ipotek tesis edildiği, sonra bu taşınmazın 14.11.2013 tarihinde davacı tarafından ..."e devredildiği, icra takibinin ise 2014 yılında başlatıldığı, her ne kadar davalı vekili, davacı hakkında icra takibi başlatmadıklarını, davacının sadece ipotek veren olarak takip talebinde gösteriIdiğini, bunun da yasal zorunluluk olduğunu savunsa da, takip talebinde, davacı ..."in diğer müteselsil kefillerle birlikte (2) numarada borçlu olarak gösterildiği, ipotekli taşınmazın sahibi olarak takip talebinde gösterildiğine dair ayırıcı bir ifadenin bulunmadığı, yine davalı vekili, davacıya ihtarname gönderilmesinden sonra, davacının ipotekli taşınmazın devredildiğini müvekkiline bildirmemesinin kötü niyetli davranış olduğunu savunsa da, bu hususta araştırma yükümlülüğünün davalı bankada olduğu, davalı tarafın icra takibi başlatmadan önce taşınmazın son durumunu, malikinin kim olduğunu araştırıp, takibi ondan sonra başlatması gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile, davacı tarafın .... İcra Müdürlüğünün 2014/8172 sayılı icra takibine konu borçtan sorumlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava icra takibinden dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Taşınmazı üzerinde davalı banka lehine ipotek tesis eden davacı yanın, ipotekli taşınmazı icra takibinden önce dava dışı asıl borçluya devrettiği dosyadan anlaşılmaktadır. Bu nedenle, davalı bankanın ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla davacı hakkında icra takibi yapması haksızdır. Ancak, dava tarihinden sonra davalı banka tarafından icra müdürlüğüne verilen 02.06.2014 tarihli dilekçe ile, davacı hakkında işlem yapılmaması yönünde talepte bulunulması nedeniyle, menfi tespit davası konusuz kalmıştır.
Mahkemece, dava konusuz kaldığından, karar verilmesine yer olmadığı şeklinde karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmediği gibi, kabule göre de; dava konusu icra takibinde davacının 170.000-TL ipotek limiti ile sorumlu olduğu gözetilmeksizin, tüm takip miktarı üzerinden yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi yerinde olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 10/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.