17. Ceza Dairesi Esas No: 2019/7070 Karar No: 2019/16133 Karar Tarihi: 16.12.2019
Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2019/7070 Esas 2019/16133 Karar Sayılı İlamı
17. Ceza Dairesi 2019/7070 E. , 2019/16133 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece sanıklar hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, sanık ve müdafiinin itiraz dilekçesi üzerine kararın Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 29/06/2015 tarih ve 2015/651 Değişik İş sayılı kararıyla incelendiği anlaşılmıştır. Sanık hakkında hazırlanan 20/03/2015 tarihli iddianamede müşteki ...’e yönelik eylem haricinde tespit edilemeyen 4 müştekiye yönelikte akü hırsızlığından 5237 sayılı TCK’nun 142/1-e ve 143. maddelerinden dava açılmasına rağmen müşteki ...’e yönelik eylem dışında kimliği tespit edilemeyen diğer müştekilere yönelik eylemler için karar verilmediği anlaşılmakla, mahkemenin zamanaşımı süresince karar vermesi olanaklı görülmüştür. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Sanığın saat 05.30’da yapılan anons üzerine yakalandığı, suç tarihinde güneşin 06:09’da doğduğu, gece vaktinin 05:09’da bittiğinin anlaşılması karşısında; suçun gece vakti işlendiğine ilişkin şüphe olmasına rağmen 5237 sayılı TCK’nun 143. maddesinin uygulanması, 2-Sanığın müştekinin aracından çaldığı akünün babasına ait araçta ele geçtiği, beyanında aracın yakalandığı yere uzak olduğunu ve yerini polise kendisinin göstererek suça konu malın teslimini sağladığını söylemesine rağmen bu durumun tutanaklarda yer almadığının anlaşılması karşısında; suça konu akünün yer aldığı babasına ait aracın sanığın yakalandığı yere uzak olup-olmadığı, aracın yerini sanığın mı gösterdiği yoksa polisin araması sonucu mu bulunduğu hususunda 07/03/2015 tarihli yakalama, üst arama ve geçici muhafaza altına alma tutanağı mümzileri dinlenilerek, sonucuna göre sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nun 168/1. maddesinin uygulanma koşularının değerlendirilmesinin gerekmesi, 3-Suça konu akülerin müştekiye teslim edilmesi nedeniyle karşılanması gereken maddi bir zararın bulunmayışı, sanığın suç tarihinde sabıkasında sadece kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının bulunması, hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmasını kabul etmesi, bu suçtan verilen cezanın ertelenmesi ve mahkemenin 5271 sayılı CMK"nun 231. maddesinin uygulanmamasını "Şartları oluşmadığından" şeklindeki gerekçeye bağlayarak hüküm kurduğunun anlaşılması, 4-Erteli hapis cezasıyla mahkûmiyetinin yasal sonucu olarak sanığın 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına; anılan maddenin 3. fıkrası gereğince, cezası ertelendiği için kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise maddenin 1 ve 2. fıkralarının uygulanmamasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve müdafiinin temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından yeniden hüküm kurulurken sanık hakkında 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesinin gözetilmesine, 16.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.