Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/28070
Karar No: 2015/26714
Karar Tarihi: 24.12.2015

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2015/28070 Esas 2015/26714 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan) 7. Hukuk Dairesi         2015/28070 E.  ,  2015/26714 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi
    Dava Türü : İşe iade


    YARGITAY İLAMI

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    Davacı vekili, davacının 05.10.2012 tarihinden itibaren davalı banka nezdinde bireysel pazarlama yönetici yardımcısı olarak çalışmaya başladığını, iş akdinin davalı tarafından 30.09.2014 tarihinde feshedildiğini, banka sistemine gerçeğe aykırı bilgi ve belge girilmesi ile davacının ticari ortaklık kurarak ticari kazanç elde ettiği hususlarının fesih bildirimine gerekçe olarak gösterildiğini, her iki gerekçenin de gerçeğe aykırı olduğunu, davalı bankanın 2012 Aralık ayından itibaren finansör kart adı altında ürünü şubeler aracılığı ile pazarlamaya başladığım, bu ürün ve ürünün pazarlama yöntemleri hakkında personele eğitim verilmeden, sistemsel olarak da yeterli ve gerekli düzenlemeler yapılmadan büyük bir satış baskısı uygulandığını, ürünün pazarlanmasında müvekkili ve çalıştığı şubenin çok başarılı olduğunu, Türkiye genelinde dereceye girildiğinden davacı ile birlikte şube müdürünün Genel Müdürlüğe davet edilerek tebrik edildiğini, şube personelinin çeyrek altınla ödüllendirildiğini, ürünün pazarlanması ile ilgili olarak ... Şube Müdürlüğünde yapılan işlemlerle ilgili davalı bankanın hiçbir itiraz ileri sürmediğini, uyanda bulunmadığını, personele eğitim verilmediğini, şube teftişi sırasında finansör kartla ilgili olarak yapılan işlemlerde banka aleyhine bir husus bulunmadığının kanıtları ile birlikte izah edildiğini, soruşturmayı yürüten müfettişin de işlemlerin doğru ve iyi bir şekilde yapıldığını belirttiğini, teftişten yaklaşık 9 ay sonra davalı Bankanın istihdam azaltma politikasını yürürlüğe koyduğunu ve finansör kart sahibi olan üç aylık kullanım süresi dolmuş müşterilerden ilk başvuru sırasında alınmış belgelerin sisteme girilmesi ve müşterilere ... gönderilmesi ve yenileme isteyen müşterilerden yeni sözleşme alınması yönetimin, müşterilerle imzalanan kredi sözleşmesine ve müşterilerin rızasına aykırı olacak şekilde yanıltıcı nitelikte bilgi ve belge girişi yapmak şeklinde değerlendirildiğini, davalı bankanın bu gerekçe ile çok sayıda banka çalışanının iş akitlerini feshettiğini, dava konusu fesih işleminin gerçek nedeninin davalı işverenin personel azaltma politikasını uygulamaya koymuş olmasından kaynaklandığını, davalı bankanın fesih işleminin iş sözleşmenin eki niteliğindeki iç yönetmeliğe de aykırı olduğunu, müvekkilinin ticari ortaklık kurduğu ve ticari kazanç elde ettiği iddiasının gerçek dışı olduğunu, ilgili vergi dairesi müdürlüğü, Ticaret Sicil Müdürlüğü ve ... Belediyesi kayıtlarında davacının böyle bir ticari ortaklığı bulunduğuna dair bir kayıt bulunmadığım, müvekkilinin işyeri açması için kardeşlerine borç para verdiğini, müvekkilinin davalıya ait işyerinde 2012 yılında çalışmaya başlamasından önce ve sonra kardeşlerine ait ticari işletme ile ortaklık kurmadığını, davacının kardeşlerinin ödünç olarak almış oldukları paraları taksitler halinde müvekkiline ödediğini, bu durumun davalı bankanın hiçbir kuralını ihlal etmediğini, müvekkilinin davalı bankada çalışmaya başladıktan sonra açık veya gizli bir şekilde, doğrudan veya dolaylı olarak ticari ortaklık kurması, işletmesi veya kazanç sağlamasının kesinlikle doğru olmadığını öne sürerek feshin geçersizliğinin tespitine ve davacının işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili; davacının çalıştığı şubede yürütülen soruşturmada davacının müşterilerle gizli veya açık ticari ortaklık kurduğunun, banka yetkili makamlarının bilgi ve onayı olmadan şirketlere ortak olduğunun, bankacılık işlemlerini gerçekleştirmek için kullanılan bilgi sistemlerine kasıtlı ve bilinçli olarak yanıltıcı nitelikte bilgi/belge girişi yaptığının tespit edildiğini, davacının iş akdinin bu sebeplere dayalı olarak haklı gerekçelerle feshedildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, iş akdinin haklı nedenle feshedildiğinin davalı tarafça ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanununun 18 ve devamı maddeleridir.
    4857 sayılı İş Kanunu"nun 18.maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
    İş Kanununun 18.maddesi bakımından işçinin davranışlarından kaynaklanan sebepler, işçinin aynı Kanunun 25/II.maddesinde öngörülen sebepler niteliğinde ve ağırlığında olmayan işyerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen, sözleşmeye aykırı davranışlarıdır. İşçinin davranışı ancak işyerinde olumsuzluklara yol açması halinde geçerli sebep olabilir. İşçinin sosyal açıdan olumsuz bir davranışı, toplumsal ve etik açıdan onaylanmayacak bir tutumu işyerinde üretim ve iş ilişkisi süresince herhangi bir olumsuz etki yapmıyorsa geçerli sebep sayılamaz.
    4857 sayılı İş Kanununun 20.maddesinin ikinci fıkrasına göre geçerli nedene dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
    Somut olayda, 30.09.2014 tarihinde davacıya tebliğ edilen fesih bildirimine göre, banka mevzuatına aykırı olarak ticari ortaklık kurup ticari faaliyette bulunarak gelir elde edildiği ve banka bilgi sistemine kasıtlı ve bilinçli olarak yanıltıcı nitelikte bilgi ve belge giriş yapıldığı gerekçesiyle Banka Personel Politikasının ilgili maddeleri ve 4857 Sayılı İş Kanununun 25/II. maddesi gereği iş akdi bildirimsiz ve tazminatsız olarak sonlandırılmıştır.
    Davacı, 5.3.2014 tarihli yazılı beyanında, 6 yıl önce kendi önderliğinde kardeşleriyle birlikte bilgisayar satış, servis, oyun satış dükkanı aldıklarını, kardeşlerinin işlettiğini, payın 1/3" ünün kendisine ait olduğunu; 9.4.2014 tarihli hesabındaki para girişlerine ilişkin yazılı beyanında, gayri resmi olarak kardeşlerinin işletmiş olduğu ... iletişim firmasına ait iki dükkandan aylık 5.000,00 TL geliri olduğunu, şube müdürünün gayresmi ortaklığından haberi olduğunu ve bu ortaklığın yıllardır devam ettiğini; yine 9.4.2014 tarihli bireysel kredileri nedeniyle olan borçlarına ilişkin yazılı beyanında, gayri resmi ortak olduğu dükkan için kullanılmak üzere kredi kullandığını; 25.4.2014 tarihli yazılı beyanında ise kesinlikle ... iletişim isimli işyeri için mesai harcamadığını, gelir gider işlerinin kardeşleri tarafından takip edildiğini, giderler çıktıktan sonra kalan tutarın ay sonlarında bölüşüldüğünü, kendisinin sadece cumartesi günleri sabah saatlerinde 1-2 saat vakit geçirmek amaçlı adı geçen firmaya gittiğini beyan etmiştir.
    Davacının yukarıda ifade edilen beyanları ile sabit olduğu üzere davacı, kardeşleri tarafından işletilmekte olan şirketin gayri resmi ortağıdır. Banka Disiplin Yönetmeliği"nin 14/s maddesine göre banka yetkili makamlarının bilgi ve onayı olmadan şirketlere ortak olmak ( ... gibi teşkilatlamış sermaye piyasası yatırımları hariç) görevden çıkarma cezasını gerektirmektedir. 27.5.2014 tarihli banka içi soruşturma raporu ile de davacının fiilen kardeşlerinin işlettiği ancak sevk ve idaresinde söz sahibi olduğu ticari bir ortaklık içinde bulunduğu tespit edilmiş, bu tespit nedeniyle 26.09.2014 tarihli disiplin komitesi kararı ile davacının iş akdine son verilmiştir.
    Mahkemece feshin haklı nedene dayandığı kabul edilerek davanın reddi yerine yanılgılı değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmiş olması hatalıdır.
    4857 sayılı İş Yasasının 20/3.maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
    HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
    1-Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
    2-Davanın REDDİNE,
    3-Karar tarihinde alınması gerekli 27.70 TL harçtan peşin alınan 25.20 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.50 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
    4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı dosyanın yargıtaya gidiş dönüş masrafı ve tebligat gideri dahil toplam 33.00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
    5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT"ne göre 1.800,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
    6-Artan delil ve gider avansının ilgilisine iadesine,
    7-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, 24.12.2015 gününde oybirliği ile KESİN olarak karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi