Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/7559 Esas 2016/4387 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/7559
Karar No: 2016/4387
Karar Tarihi: 10.03.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/7559 Esas 2016/4387 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı şirket, müvekkilinin ipotek ettiği taşınmazların paraya çevrilmesi sonucu borçlarının ödendiğini iddia ederek müvekkile rehin açığı belgesi göndermiştir. Bu belge anlaşmazlık yaratarak menfi tespit davası açılmıştır. Mahkeme, her iki taşınmazın ihale bedelinin iki ipotek bedeli toplamını geçmesi nedeniyle davalının borçlu olmadığına karar vermiştir. Ancak, dava asliye ticaret mahkemesi görevine girmekteyken asliye hukuk mahkemesinde görülmüş ve bu nedenle kararın bozulması gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddesi olarak 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 5. maddesi ve 6335 sayılı Kanun yer almaktadır.
19. Hukuk Dairesi         2015/7559 E.  ,  2016/4387 K.
"İçtihat Metni"


Y A R G I T A Y İ L A M I

MAHKEMESİ :... Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 26/03/2015
NUMARASI : 2014/206-2015/125


Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -

Davacı vekili, dava dışı ..."nin davalı ile arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan borçlarının teminatını teşkil etmek üzere müvekkiline ait taşınmazlarda davalı şirket lehine iki ayrı ipotek tesis edildiğini, davalının ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yaptığı iki ayrı takipte taşınmazların satılarak paraya çevrildiğini, ancak davalının söz konusu takiplerde ipotek limitini aşmak suretiyle rehin açığı belgesi alıp, ... İcra Müdürlüğü"nün ... ve ... İcra Müdürlüğünün ... sayılı dosyalarında rehin açığına ilişkin yeni takip yaptığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere müvekkilinin ... İcra Müdürlüğü"nün ... sayılı dosyasında 60.114,98-TL, ... İcra Müdürlüğünün ... sayılı dosyasında 148.115-TL olmak üzere toplam 208.229,98-TL yönünden davalıya borçlu olmadığının tespitine ve davalı aleyhine kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, 6102 sayılı TTK"nun 5. maddesi uyarınca davaya bakmak görevinin asliye ticaret mahkemelerinde olduğunu, davacının dava dışı şirketle birlikte üstlendiği borç miktarının 968.000-TL olması nedeniyle eksik harcın tamamlanması gerektiğini, dava konusu ipotek senetlerinin ana para ipoteği olduklarını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, somut olayda "doğmuş ve doğacak" borçlar için ipotek tesis edildiğinden bunun üst limit ipoteği olarak kabulü gerektiği, bu nedenle de alınan bilirkişi raporunda belirtildiği gibi, ... İcra Müdürlüğü"nün ... sayılı dosyasındaki 260.000-TL taşınmaz ihale bedelinin ipotek bedelinden 10.000-TL fazla olduğu, ... İcra Müdürlüğü"nün ... sayılı takip dosyasında ise 92.500,00 TL olan ihale bedelinin ipotek bedelinden 7.500-TL eksik olduğu, ancak her iki taşınmazın ihale bedeli toplamının iki ipotek bedeli toplamını geçtiği gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının ... İcra Müdürlüğünün ... ve ... sayılı dosyalarında davalıya borçlu olmadığının tespitine, kötüniyet tazminatına ilişkin talep olmadığından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

Dava, 6102 sayılı TTK"da düzenlenen ticari satış nedeniyle verilen ipoteğin paraya çevrilmesi nedeniyle menfi tespit istemine ilişkindir.
Aynı Kanunun 6335 sayılı Kanunla değişik 5. maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemeleri ile ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisi olmaktan çıkarılıp görev ilişkisine dönüştürülmüştür. Görev kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece re"sen gözetilmelidir. Bu durumda, mahkemece dava tarihi de dikkate alındığında davanın asliye ticaret mahkemesinin görevine girdiği gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, davalının görev itirazına ilişkin olarak da herhangi bir değerlendirme yapılmadan işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre taraf vekillerinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harçların istek halinde iadesine, 10/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.






Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.