Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/18518
Karar No: 2015/948
Karar Tarihi: 19.01.2015

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/18518 Esas 2015/948 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2014/18518 E.  ,  2015/948 K.

    "İçtihat Metni"


    Y A R G I T A Y İ L A M I

    Davacı A.. Ç.. ile davalı E.. S.. aralarındaki adi ortaklığın tasfiyesi davasına dair ... 1.Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen 13.06.2013 günlü ve 2011/519 E.-2013/205 K.sayılı hükmün bozulması hakkında dairece verilen 17.03.2014 günlü ve 2013/19751 E.-2014/4103 K.sayılı ilama karşı davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
    Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili, (2006/367 E. sayılı davada verdiği karşı) dava dilekçesinde; müvekkili ile davalının "..." isimli işyerini işletmek üzere adi ortaklık kurduklarını, davalının 21.09.2002 tarihinde müvekkili aleyhine sebepsiz zenginleşmeye dayalı davayı açtığını, bu davanın açılması ile ortaklığın bitirilmesi hususunda tarafların iradelerinin birleştiğini ileri sürerek; taraflar arasındaki adi ortaklık ilişkisinin 21.09.2002 tarihi itibariyle tasfiye edilmesini ve müvekkilinin ortaklık adına yaptığı toplam 19.170 TL harcamanın yarısı olan 9.585 TL"nin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının, ortaklığı keyfi olarak yönettiğini ve bir süre sonra ortaklığı 3. kişiye satığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece; 2006/367 E. Sayılı davadan tefrik edilerek yeni bir esasa kaydedilen karşı davanın, yasal süre içerisinde açılmadığı gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına dair verilen hüküm, Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin 12.05.2011 tarih, 2010/15536 E; 2011/7790 K. sayılı ilamıyla bozulmuştur.
    Bozmadan sonra, davalı vekili 20.05.2013 tarihli dilekçesiyle cevap dilekçesini ıslah etmiş ve davacının ortaklık için yaptığı harcamaların 04.07.2002 tarihinde son bulduğunu, davanın ise 15.10.2007 tarihinde açıldığını, belirtilen tarihler arasında 5 yıllık zamanaşımı süresinin geçmiş olması nedeniyle davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; dava konusu alacağın iş ortaklığı ilişkisinden kaynaklanmakta olup, 818 sayılı BK"nun 126/4 ve 6098 sayılı BK"nun 147/4 maddesi uyarınca 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu, davacının talep ettiği harcamaların en sonuncusunun 31.05.2002 günü yapıldığı, alacak davasının ise 5 yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra 15.10.2007 tarihinde açılan dava ile talep edildiği, bu hali ile alacağın zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiş ve Dairemizin 17.03.2014 günlü ve 2013/19751 E. 2014/4103 K. sayılı ilamı ile;
    (...Dava; adi ortaklıktan kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
    Temyize konu uyuşmazlık; davaya konu alacağının zamanaşımına uğrayıp uğramadığı noktasında toplanmaktadır.
    TBK.nun 147/4 maddesi gereğince, bir ortaklıkta, ortaklık sözleşmesinden doğan ve ortakların birbirleri veya kendileri ile ortaklık arasında açılmış bulunan davalar hakkında beş yıllık zamanaşımı uygulanır. (BK. m. 126/4)
    Sözleşmeden doğan alacaklarda zamanaşımı alacağın muaccel olduğu tarihten başlar.(TBK. m. 149) Alacağın muaccel olmasının bir bildirime bağlı olduğu hâllerde, zamanaşımı bu bildirimin yapılabileceği günden işlemeye başlar (TBK m.149/2)
    Adi ortaklıkta; ortağın alacağını isteme hakkı, ortaklığın son bulduğu tarihte doğar ve borç muaccel hale gelir. Zamanaşımı süresi de bu tarihten itibaren işlemeye başlar.
    Bu bilgiler ışığında somut olay irdelendiğinde dosya kapsamından; taraflar arasında 01.10.2001 tarihli protokol ile .... ticari unvanlı adi ortaklık ilişkisi kurulduğu, davalı...ın 20.09.2002 tarihinde ortaklığın bozulduğunun tespiti ile ortaklık bedeli olarak verilen 17.400,00 TL"nin iadesi istemli dava açtığı, mahkemece, taraflar arasında kurulan ortaklığın devam ettiği, davacının tasfiyeyi istemediği, adi ortaklık hükümlerine göre ancak tasfiyeden sonra kalan payın istenebileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, bu hükmün Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, bunun üzerine davalı...ın 11.09.2006 tarihinde bu sefer 7.000,00 TL bedelli alacak davası açtığı, bunun üzerine ..."ün 25.06.2007 tarihli cevap dilekçesiyle eldeki karşı davayı açtığı, mahkemenin 16.01.2008 tarihli ara kararla karşı davayı asıl davadan ayırarak yeni esasa kaydettiği, asıl davada 6.000,00 TL"nin ..."den tahsiline karar verildiği, bu kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, tefrik edilerek ayrı esasa kaydedilen karşı davada ise karşı davanın süresinde açılmadığı gerekçesiyle açılmamış sayılmasına karar verildiği, hükmün Yargıtay 13.Hukuk Dairesi tarafından bozulduğu, bozmaya uyan mahkemece, davanın zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Buna göre somut olayda, taraflar arasında adi ortaklık ilişkisinin kurulduğu hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Ortaklık, taraflar arasında yapılan bir anlaşma veya mahkeme kararı olmadıkça tasfiye edilmiş sayılamaz. Tarafların ortaklıktaki hak ve borçları hususunda taraflar arasında bir anlaşma olmadıkça veya bu husus mahkeme kararıyla belirlenip tasfiyeye karar verilmedikçe, adi ortaklığın devam ettiği kabul edilmelidir. Bu bağlamda taraflar arasındaki ortaklık, fesih ve tasfiye edilmediğinden zamanaşımı süresi henüz başlamamıştır.
    Hal böyle olunca mahkemece; taraf delilleri toplanmak suretiyle TBK" nın 620 ve devamı maddeleri gereğince inceleme ve yargılama yapılarak hasıl olacak sonuca göre davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir...)
    Gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiş, davalı vekili bozma ilamına karşı karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
    Uyuşmazlık; TBK. nun 642 vd. maddeleri uyarınca mahkemeden alınacak kararla ortaklığın tasfiyesi istemine ilişkindir.
    Dosya içeriği ve özellikle davalı tarafından davacı aleyhine açılan ve derecaattan geçerek kesinleşen ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2006/367 E. 2008/548 K. sayılı dava dosyasında, adi ortaklığın konusunu oluşturan işletmenin 23.08.2006 tarihinde 3. kişiye satılarak devredilmesi nedeniyle ortaklığın sona erdiği belirlenmiştir.
    TBK. nun. 147/4 (BK. nun 126/4) maddesi uyarınca, adi ortaklıktan doğan davalar beş yıllık zamanaşımına tabidir. Zamanaşımının başlangıcı ise, yerleşmiş Yargıtay uygulamasına göre adi ortaklığın sona ermesi ile başlar. Zira, sona erme sebeplerinin gerçekleşmesi ile birlikte ortaklık tasfiye aşamasına girmekte olup, buna bağlı olarak ortakların tasfiye alacağını isteme hakkı da muaccel olmuş olur(TBK. Md 149, BK. md. 128).
    Somut olayda, ortaklığın sona erdiği 23.08.2006 tarihi ile davanın açıldığı 15.10.2007 tarihi arasında beş yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı belirgindir.
    Bu durumda, mahkemece; toplanan taraf delilleri değerlendirilerek uyuşmazlığın esası hakkında hüküm tesis edilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi doğru değildir.
    Mahkeme kararının bu nedenlerle bozulması gerekirken, hatalı değerlendirme sonucu yukarıda yazılı gerekçe ile bozulduğu anlaşıldığından, davalı tarafın karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemiz bozma kararının kaldırılmasına ve hükmün açıklanan nedenler ile bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: HUMK. nun 440.maddesi gereğince davalı tarafın karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 17.03.2014 günlü ve 2013/19751 E. 2014/4103 K. sayılı bozma kararının kaldırılarak mahkeme kararının yukarıda açıklanan değişik gerekçeyle bozulmasına, peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde mahallinde karar düzeltme isteyene iadesine, 19.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi