
Esas No: 2017/4198
Karar No: 2017/8357
Karar Tarihi: 14.12.2017
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2017/4198 Esas 2017/8357 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 19/01/2011 gününde verilen dilekçe ile kasten insan öldürme eylemine dayalı maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi tazminat yönünden davanın kabulüne, manevi tazminat yönünden davanın kısmen kabulüne dair verilen 25/04/2017 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dosya kapsamından, davalı ..."nin, ... 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 08/06/2015 tarihli ve 2014/255 esas, 2015/218 karar sayılı ilamı ile müebbet hapis cezası ile cezalandırıldığı, kararın 14/02/2017 tarihinde kesinleştiği, ancak cezanın infazına başlanıp başlanmadığının belli olmadığı anlaşılmıştır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 407. maddesi ile bir yıl veya daha uzun süreli özgürlüğü bağlayıcı bir cezaya mahkûm olan her erginin kısıtlanacağı, cezayı yerine getirmekle görevli makamın, böyle bir hükümlünün cezayı çekmeye başladığını, kendisine vasi atanmak üzere hemen yetkili vesayet makamına bildirmekle yükümlü olduğu hususu düzenlemiş olup, davalı, hakkındaki cezanın infazına başlanılması ile yasal kısıtlılık altına gireceğinden, Türk Borçlar Kanunu"nun 43 ve 513. maddelerinde düzenlenen, aksi sözleşmeden veya işin niteliğinden anlaşılmadıkça vekaletin, gerek vekilin gerekse müvekkilin ehliyetinin ortadan kalkması ile son bulacağı hükümleri uyarınca Avukat ..."un, hakkındaki cezanın infazına başlanılmasından itibaren davalı yasal kısıtlıyı temsil etme yetkisi kalmayacaktır.
Bu durumda davalı ..."ye, Türk Medeni Kanunu’nun 407. maddesi uyarınca bir vasi tayin edilip edilmediği ve aynı Kanun"un 471. maddesindeki "Özgürlüğü bağlayıcı cezaya mahkûmiyet sebebiyle kısıtlı bulunan kişi üzerindeki vesayet, hapis halinin sona ermesi ile kendiliğinden ortadan kalkar" hükmü uyarınca davalının hapis halinin devam edip etmediği araştırılmalı, hapis halinin devam ettiğinin belirlenmesi durumunda, vasi tayin edilmemiş ise öncelikle bu eksiklik tamamlattırılmalı ve temyiz isteminde bulunan avukatın davalının vasisinden alacağı vekaletnameyi ibraz etmesi istenilmelidir. Vekaletname verilmezse mahkeme kararı davalı vasisine "Kanuni süre içinde karara karşı temyiz isteminde bulunabileceği, bu süre içinde temyiz hakkını kullanmadığı takdirde yetkisiz vekil tarafından yapılmış olan temyize icazet vermiş (kabul etmiş) sayılacağı, temyiz istemini kabul etmiyorsa bunu açıkça bildirmesi gerektiği" kaydını içerir biçimde tebliğ edilmeli ve sonucuna göre işlem yapılmalıdır.
SONUÇ: Dosyanın, yukarıda gösterilen nedenlerle ve belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahal mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 14/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.