14. Ceza Dairesi Esas No: 2016/12936 Karar No: 2021/2342 Karar Tarihi: 24.03.2021
Cinsel taciz - kişilerin huzur ve sükununu bozma - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2016/12936 Esas 2021/2342 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sulh Ceza Mahkemesinde görülen davada sanık cinsel taciz ve kişilerin huzur ve sükununu bozmak suçlarından mahkum edildi. Ancak verilen hüküm temyiz edildi ve yapılan incelemede, 5320 sayılı Kanunun 26. maddesiyle 6217 sayılı Kanuna eklenen geçici 2. madde gereği para cezalarının 3.000 TL'ye kadar kesin nitelikte olduğu ve sanık hakkında direk verilen 1.860 TL adli para cezasının miktarı itibarıyla kesin olduğu belirtildi. Bu nedenle bu kısım için temyiz mümkün olmadığına karar verildi. Ancak diğer suçlama olan kişilerin huzur ve sükununu bozma suçlamasıyla ilgili olarak, mahkemenin hüküm kurarken gerekli açıklamaları yapmadığı ve delilleri yeterince değerlendirmediği tespit edildi. Bu sebeple Anayasa ve CMUK'nın ilgili maddelerine aykırı davranıldığı gerekçesiyle hüküm BOZULDU. 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'nın 317 ve 321. maddeleri kullanıldı.
14. Ceza Dairesi 2016/12936 E. , 2021/2342 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi (Nazilli Asliye Ceza Mahkemesi) SUÇ : Cinsel taciz, kişilerin huzur ve sükununu bozma HÜKÜM : Mahkumiyet
İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak dosya tetkik edildi. Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 21.06.2005 gün ve 61/82 sayılı Kararında vurgulandığı üzere, hükmün temyiz edilebilir olup olmadığını belirleme bakımından hüküm tarihindeki kanuni düzenlemenin dikkate alınması gerektiği, 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanunun 26. maddesiyle 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 2. madde ile hapis cezasından çevrilenler hariç sonuç olarak hükmedilen 3.000 TL’ye kadar (3.000 TL dahil) para cezaları kesin nitelikte olup, sanık hakkında cinsel taciz suçundan doğrudan verilen 1.860 TL adli para cezasının miktarı itibarıyla CMUK"nın 305/1. maddesi gereğince kesin olmasından dolayı temyizi mümkün bulunmadığından, anılan hükme yönelik temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 CMUK"nın 317. maddesi uyarınca Reddiyle, incelemenin kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan kurulan hükümle sınırlı yapılmasına karar verildikten sonra gereği görüşüldü: Mahkemece kurulan hükümlerin Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde açık ve gerekçeli olmasının zorunlu olduğu, bu kapsamda gerekçe bölümünde iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin belirtilmesi, mevcut delillerin tartışılarak değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterilmesi, ulaşılan kanaat, sanığın suç oluşturduğu sabit görülen fiili ile bunun hukuki nitelendirmesinin yapılması suretiyle delillerle sonuç arasında bağ kurulması gerektiği halde bu ilkelere uyulmaksızın yazılı şekilde gerekçesiz hüküm kurulması neticesinde Anayasanın 141 ve 1412 sayılı CMUK"nın 308/7. maddelerine muhalefet edilmesi, Kanuna aykırı, katılan vekilinin temyiz talebi bu itibarla yerinde görüldüğünden, esası incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 24.03.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.