7. Ceza Dairesi 2016/17177 E. , 2021/3565 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Sanık ... hakkında hükümlülük, diğer sanıklar hakkında hükümlülük, erteleme
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I- Sanık ...’ın temyiz talebinin incelenmesinde;
16/02/2015 tarihinde tebliğ edilen gerekçeli kararı yasal süresinden sonra 24/02/2015 tarihinde temyiz etmiş bulunan sanığın temyiz inceleme isteğinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
II- O yer Cumhuriyet Savcısının suça sürüklenen çocuk ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümleriyle sınırlı temyiz talebinin incelenmesinde;
Suç tarihi itibarıyla 15-18 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuk ... hakkında isnat edilen eylem için öngörülen cezanın türü ve miktarı açısından 5237 sayılı TCK"nun 66/1-e maddesi gereğince eylemin 5 yıl 4 aylık asli dava zamanaşımı süresine tabi bulunduğu, zamanaşımını kesen en son işlem olan 21/01/2015 tarihi mahkumiyet kararı itibarıyla öngörülen asli dava zamanaşımının temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken, 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, anılan maddeler ve 5271 sayılı CMK"nun 223/8. maddesi gereğince suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle DÜŞÜRÜLMESİNE,
III- Sanık ... müdafiinin ve sanıklar ..., ..., ..., ...’un temyiz taleplerinin incelenmesinde;
1- Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanıklar lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2- 17/10/2019 tarih ve 7188 sayılı Yasanın 24. maddesi ile yeniden düzenlenen 5271 sayılı CMK’nun 251/1. maddesine göre, “Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir.” şeklindeki hükme, 7188 sayılı Kanunun 31. maddesinde yer alan geçici 5/1-d. maddesi ile “01/01/2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz.” şeklinde sınırlama getirilmiş ise de, Anayasa Mahkemesi"nin, 19/08/2020 tarih ve 31218 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, 25/06/2020 tarihli, 2020/16 Esas ve 2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile “...kovuşturma evresine geçilmiş...” ibaresine ilişkin esas incelemenin aynı bentte yer alan “...basit yargılama usulü...” yönünden Anayasa"ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği, böylece “kovuşturma evresine geçilmiş basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden iptal kararı” verildiği anlaşılmakla; her ne kadar Anayasa Mahkemesi kararları geriye yürümez ise de, CMK’da yapılan değişikliklerin derhal uygulanması ilkesi geçerli olmakla birlikte, iptal kararının sonuçları itibariyle Maddi Ceza Hukukuna ilişkin olduğu, zira CMK’nun 251/3. maddesinde “Basit yargılama usulü uygulanan dosyalarda sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir” şeklindeki düzenleme gereği maddi ceza hukuku anlamında sanıklar lehine sonuç doğurmaya elverişli olduğundan TCK"nun 7. ve CMK’nun 251. maddeleri uyarınca dosyanın “Basit Yargılama Usulü” yönünden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
3- Dosyada bulunan 16/12/2015 tarihli tutanakta, hükmün taraflara tebliği sırasında kovuşturmaya ilişkin 1 klasörün kaybedilmiş olduğunun belirtilip, uyap üzerinde kayıtlı evraklardan birer suret çıktı alınıp yeni bir dosya oluşturulduğu fakat ilgili belgeler onaylanmadığından, belgelerin onaylanması ve yeni bulunmuş belge var ise bu belgelerin denetime imkan verecek şekilde eklenmesi,
4- Sanıklar ... ve ..."nın 04/07/2012 ve 18/07/2012 tarihli, sanık ..."un 18/09/2012, 08/11/2012 ve 07/12/2012 tarihli eylemlerinden dolayı 25/03/2013 tarihli iddianamenin düzenlendiği, eylemler arasında hukuki kesinti bulunmadığı, sanıkların eylemlerinin bir suç işleme kararının icrası kapsamında kaldığı ve TCK"nun 43. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi,
5- Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 08.04.2014 tarihli, 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar ve 16.05.2017 tarih, 2015/398 Esas ve 2017/272 Karar sayılı kararlarında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK"nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
İncelemeye konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 18/09/2012, 08/11/2012 ve 06/12/2012, iddianame düzenleme tarihinin ise 25/03/2013 olduğu,
a-Sanık ...’un;
Dairemizin aynı gün incelenen 2020/4614 Esas sayılı dosyasında Kastamonu 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/399 Esas, 2016/142 Karar sayılı dosyasında suç tarihinin 02/10/2012, iddianame düzenleme tarihinin ise 26/04/2013 olduğu,
Daha önce Dairemizin 03.11.2020 Tarih, 2017/8942 E. - 2020/15578 K. sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilen İzmir 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2012/1531 E, 2014/1726 K. sayılı dosyasında suç tarihinin 20.09.2012, iddianame düzenleme tarihinin ise 18.03.2013 olduğu,
Daha önce Dairemizin 06.07.2017 tarih, 2016/7134 E. - 2017/5981 K. sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilen İzmir 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2012/1525 E, 2014/518 K. sayılı dosyasında suç tarihinin 22.09.2012, iddianame düzenleme tarihinin ise 20.03.2013 olduğu,
Daha önce Dairemizin 18.06.2020 Tarih, 2020/1003 E. - 2020/9652 K. sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilen Ağrı 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2013/37 E, 2014/361 K. sayılı dosyasında suç tarihinin 04.10.2012, iddianame düzenleme tarihinin ise 21.03.2013 olduğu,
Yapılan UYAP sorgulamasında halen derdest olan ve Menemen 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2019/300 Esas sırasında kayıtlı dosyasında suç tarihinin 10.10.2012, iddianame düzenleme tarihinin ise 23.06.2015 olduğu,
Yapılan UYAP sorgulamasında halen derdest olan ve Kocaeli 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2020/738 Esas sırasında kayıtlı dosyasında suç tarihinin 10.12.2012, iddianame düzenleme tarihinin ise 18.03.2013 olduğu,
b- Sanık ..."in;
Yapılan UYAP sorgulamasında halen derdest olan ve Diyarbakır 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2013/160 Esas sırasında kayıtlı dosyasında suç tarihinin 12.11.2012, iddianame düzenleme tarihinin ise 19.03.2013 olduğu,
Yapılan UYAP sorgulamasında halen derdest olan ve İskenderun 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2014/297 Esas sırasında kayıtlı dosyasında suç tarihlerinin 15.11.2012 ve 24.11.2012, iddianame düzenleme tarihinin ise 18.03.2014 olduğu,
Daha önce Dairemizin 07.07.2020 Tarih, 2017/11627 E. - 2020/11278 K. sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilen Yalova 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2013/124 E, 2015/137 K. sayılı dosyasında suç tarihinin 26.11.2012, iddianame düzenleme tarihinin ise 21.05.2013 olduğu,
Yapılan UYAP sorgulamasında halen derdest olan ve Batman 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2014/577 Esas sırasında kayıtlı dosyasında suç tarihlerinin 29.11.2012 iddianame düzenleme tarihinin ise 07.07.2014 olduğu,
Yine UYAP sisteminden yapılan incelemede Hendek 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2013/191 Esas, 2018/188 Karar sayılı, İstanbul BAM 16. Ceza Dairesi"nin kararıyla kesinleşen dosyada suç tarihinin 26/12/2012, iddianame düzenleme tarihinin ise 27/03/2013 olduğu,
Sanıkların anılan dosyalardaki eylemlerinin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek, suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre adı geçen sanıkların eylemlerinin TCK"nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından sanıklara ait dosyaların incelenmesi, gerektiğinde birleştirilmesi, sanık ..."in kesinleşen dosyasının aslının ya da onaylı örneğinin dosya arasına alınması, eylemlerin TCK"nun 43. maddesi kapsamında kaldığı kabul edilmesi halinde, kesinleşen karar yönünden mahsubun düşünülmesi ve sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
Yasaya aykırı, sanık ... müdafiinin ve sanıklar ..., ..., ..., ...’un temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.