Çocuğun nitelikli cinsel istismarı - kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2016/458 Esas 2018/5085 Karar Sayılı İlamı

14. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/458
Karar No: 2018/5085
Karar Tarihi: 11.09.2018

Çocuğun nitelikli cinsel istismarı - kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2016/458 Esas 2018/5085 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararda, sanık çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından mahkum edildiği belirtilmektedir. Ancak, kararın gerekçesinde iddia ve savunmanın belirtilmediği, mevcut delillerin tartışılmadığı ve hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterilmediği ifade edilmektedir. Bu nedenle, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kuralın açıkça belirtilmesi gerektiği ve hüküm konusunda denetime uygun şekilde açıklama yapılması gerektiği vurgulanmaktadır. Bu ilkelere uyulmadığından hüküm kanuna aykırı addedilmiş ve bozulması kararlaştırılmıştır.
Kanun Maddeleri:
- 141 numaralı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 34/1, 230 ve 289/g maddeleri
- 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Usulü Kanunu'nun 308/7. maddesi
- 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi
- 231/11 ve 232/6. maddeleri.

14. Ceza Dairesi 2016/458 E. , 2018/5085 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : Mahkumiyet

İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 141, 5271 sayılı CMK"nın 34/1, 230, 289/g ve 1412 sayılı CMUK"nın 308/7. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde açık ve gerekçeli olmasının zorunlu olduğu, bu kapsamda gerekçe bölümünde iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin belirtilmesi, mevcut delillerin tartışılarak değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterilmesi, ulaşılan kanaat, sanığın suç oluşturduğu sabit görülen fiili ile bunun hukuki nitelendirmesinin yapılarak delillerle sonuç arasında bağ kurulması gerektiği ve bu ilkelere uyulmadan hükmün CMK"nın 230. maddesine uygun şekilde gerekçe içermemesinin CMUK"nın 308/7. maddesinde kesin hukuka aykırılık hali olarak düzenlendiği ayrıca Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 18.11.2014 günlü, 830-502 esas/karar sayılı ilamında da "Sanığın denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlemesi nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı kaldırılarak hükmün açıklanması sırasında CMK"nın 230, 231/11 ve 232/6. maddeleri uyarınca denetime imkan verecek şekilde ve kesinleştiğinde başka bir kararın varlığını gerektirmeden infaza esas alınabilecek nitelikte bir hüküm kurulmalıdır" hususunun açıkça belirtildiği gözetilmeden, sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin esası denetlenmemiş olan ilk karara atıfta bulunulup, gerekçe gösterilmeksizin yazılı şekilde hükümler kurulması,
Kanuna aykırı, suça sürüklenen çocuk müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, esası incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.