
Esas No: 2016/2596
Karar No: 2017/5251
Karar Tarihi: 18.10.2017
Uyuşturucu madde ticareti yapma - Suç örgütü kurma yönetme ve üye olma - Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2016/2596 Esas 2017/5251 Karar Sayılı İlamı
20. Ceza Dairesi 2016/2596 E. , 2017/5251 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
Suçlar : 1-Uyuşturucu madde ticareti yapma,
2-Suç örgütü kurma, yönetme ve üye olma
3-Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hükümler : 1-Suç örgütü kurma, yönetme ve üye olma suçundan tüm sanıklar hakkında; Beraat
2-Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan;
a- Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... hakkında; Beraat,
b-Sanıklar ... ve ... hakkında; Mahkûmiyet,
c-Sanıklar ..., ... hakkında değişen suç vasfına göre kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan mahkûmiyet,
3-Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanıklar ..., ..., ..., ... , ..., ..., ... hakkında; Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
A- Sanıklar hakkında suç örgütü kurma, yönetme ve üye olma suçundan verilen beraat hükmünün incelenmesinde;
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı anlaşıldığından, Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
B- Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ..., ..., ..., ..., ... , ..., ..., ... ve ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan beraat hükmünün incelenmesinde;
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı anlaşıldığından, Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
C- Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile artırma ve indirme nedenleri tartışılarak yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Hükmolunan adli para cezalarının ve yargılama giderlerinin 5083 sayılı Kanun"un 1. maddesi ile hükümden sonra 01.01.2009 tarihinde yürürlüğe giren Bakanlar Kurulu"nun 04.04.2007 tarih ve 2007/11963 sayılı kararının 1. maddesi uyarınca Türk Lirası (TL) olarak belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
2-Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
3-5237 sayılı TCK’nın 5 ve 53. maddeleri ile 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un geçici 1. maddesi hükmü gereğince 2918 sayılı Kanun"un 119. maddesinin uygulanmasına olanak bulunmaması,
Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısı ile sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu hususlar yeniden duruşma yapmayı gerektirmediğinden, aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca,
1-YTL olarak hükmolunan adli para cezalarının ve yargılama giderinin (TL)"ye dönüştürülmesi,
2-TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine “Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan durumuna göre, sanık hakkında, TCK"nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına” ibaresinin eklenmesi,
3-Sürücü belgesinin geri alınmasına ilişkin bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması,
Suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
D- Sanık ... hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan verilen ceza verilmesine yer olmadığına dair kararın incelenmesinde:
Dosya kapsamı ve oluşa göre; sanık hakkında uyuşturucu madde ticareti suçundan yürütülen soruşturmada sanığın bu suçtan alacağı cezadan kurtulmaya yönelik olarak, söz konusu uyuşturucuyu kullanmak için aldığı şeklindeki soyut açıklaması dışında, hakkında kullanmak amacıyla uyuşturucu madde bulundurduğuna ilişkin kesin ve inandırıcı kanıt bulunmadığı gözetilmeden, sanık hakkında beraat yerine ceza verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazı bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA,
E- Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Hükümden sonra UYAP sistemi üzerinden MERNİS"ten alınarak dosyasına konulan nüfus kayıt örneğinde; sanığın 22.09.2011 tarihinde öldüğü belirtildiğinden, sanık ...’in ölüp ölmediğinin mahkemece araştırılarak, ölmüş olduğunun tespiti halinde hakkındaki kamu davasının 5237 sayılı TCK’nın 64/1. maddesi uyarınca düşmesine karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısı ile sanık ...’in temyiz itirazı bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA,
F- 44 EZ 318 plakalı aracın müsaderesine ilişkin hükmün incelenmesinde;
Dosya kapsamına göre; suç konusu esrarın, aracın motor bölümünde ele geçirildiği, söz konusu araçta herhangi bir gizli bölmeye rastlanmaması karşısında, ... plakalı aracın iadesi yerine, müsaderesine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, Cumhuriyet savcısı ile sanık ...’in temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
G- Sanıklar ..., ... , ..., ..., ..., ..., ..., ... ve .... hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
1- 5237 sayılı TCK’nın 5 ve 53. maddeleri ile 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un geçici 1. maddesi hükmü gereğince sanıklar ..., ..., ..., ..., ... hakkında koşulları bulunmadığı halde 2918 sayılı Kanun"un 119. maddesinin uygulanmasına olanak bulunmaması,
2- Sanıklar hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan dolayı başka dava olup olmadığı, varsa sanıkların bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra;
a) Sanıklar hakkında aynı suçtan açılmış başka dava yoksa veya sanıklar bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değilse, bu suç nedeniyle tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan sanıklar hakkında, hükümden sonra 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesi ve aynı Kanun"un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına",
b) Sanıklar bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine”
Karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısı ile sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, 18.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.