Yağma - Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2014/13411 Esas 2017/6354 Karar Sayılı İlamı

6. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/13411
Karar No: 2017/6354
Karar Tarihi: 20.12.2017

Yağma - Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2014/13411 Esas 2017/6354 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, yağma suçu işleyen sanık hakkında yerel mahkeme tarafından verilen mahkumiyet kararını değerlendirmiştir. Ancak, suç tarihi doğru şekilde belirtilmemiştir ve mağdurun beden ya da ruh bakımından kendisini savunup savunamayacağına dair mahkemenin gözlemi yapılmadan karar verilmiştir. Ayrıca, sanığın uygulanan ceza yasal koşullara göre değerlendirilmemiştir ve Anayasa Mahkemesi'nin 53. maddesine ilişkin kararı dikkate alınmamıştır. Bu nedenlerle, karar bozulmuştur.

Kanun maddeleri:
- TCK'nın 149. maddesi, 1. fıkrası (e) bendi
- TCK'nın 149. maddesi, 1. fıkrası (d) bendi
- TCK'nın 150/2. maddesi
- TCK'nın 53. maddesi

6. Ceza Dairesi 2014/13411 E. , 2017/6354 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:

Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

Ancak;

1-08/12/2009 olan suç tarihinin karar başlağında hatalı gösterilmesi,

2-Kayden 05/02/1995 doğumlu olup suç tarihinde 14 yaşını doldurmuş olan yakınan ... hakkında soruşturma aşamasında Av.... Devlet Hastanesi Baştabipliğinin 20/01/2010 tarihli Çocuk ve Ergen Psikiyatri uzmanı tarafından verilen raporunda “Mağdurun tehdit, hile ve cebir durumunda kendini koruyamayabileceği” hususununda görüş bildirilip, yakınanın 23/03/2010 tarihli celsede ifadesi sırasında hazır bulunan uzman bilirkişinin ise "Mağdurda herhangi bir olumsuzluk gözlemlemedim, kendisini rahatlıkla ifade edebiliyor" şeklinde beyanda bulunduğu; mahkemenin gözleminin ise duruşmada denetime olanak verecek şekilde tutanağa geçirilmediği dikkate alındığında; 20/01/2010 tarihli rapor ile 23/03/2010 tarihli celsede yer alan bilirkişi beyanı arasındaki açık aykırılık usulüne uygun bir yöntemle giderilmeden;

Mağdurun beden ya da ruh bakımından kendilerini savunamayacak durumda olup olmadığına dair mahkemenin gözlemi ile denetime olanak verecek şekilde duruşma tutanaklarına yansıtılmadan,
20/01/2010 tarihli bilirkişi raporuna ise neden itibar edildiği açıklanıp tartışılmadan TCK.nın 149. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendi ve yasal koşulları bulunmadığı halde aynı maddenin (d) bendine de yer verilerek yazılı şekilde karar verilmesi,

3-Sanığın, mağdurdan parasını isteyip, mağdurun da olmadığını söylemesi üzerine, sanığın yakınanın omzuna sert bir şekilde vurup, "Üzerini ararım, para bulursam seni öldürürüm" sözleriyle tehdit ettiği, mağdurun korkarak üstünde bulunan 5.-TL parayı sanığa verdiği olayda; sanığın özgülenen kastına göre, 5237 sayılı TCK.nın 150/2. maddesiyle uygulama yapılması gerektiği gözetilmeden, yerinde ve yeterli olmayan gerekçeyle yazılı şekilde uygulama yapılması,

4-Hüküm tarihinden sonra TCK.nun 53.maddesine ilişkin Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 8.10.2015 gün ve 2014/140 Esas 2015/85 Karar sayılı iptal kararının gözetilmesi zorunluluğu,

Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve savunmanının temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle istem gibi BOZULMASINA, 20.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.