Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2019/3341 Esas 2019/8515 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/3341
Karar No: 2019/8515
Karar Tarihi: 10.12.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2019/3341 Esas 2019/8515 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2019/3341 E.  ,  2019/8515 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Davacılar tarafından, davalı aleyhine 07/01/2011 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24/11/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    _ K A R A R _
    Davacılar vekili, 27.02.2010 tarihinde vefat eden muris ...’ün terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili cevap dilekçesinde, davanın üç aylık yasal süre içerisinde açılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulüne, TMK"nin 605/2. maddesi uyarınca mirasın hükmen reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, TMK"nin 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK m. 605/2). Mirasçılar Türk Medeni Kanununun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir. Türk Medeni Kanununun 606. maddesinde belirtilen süre bu davada uygulanmaz. Dava alacaklılara husumet yöneltilerek görülür. Bu davada yetkili mahkeme ise alacaklıların davanın açıldığı zamandaki ikametgahı mahkemesidir. Ayrıca Türk Medeni Kanununun Velayet Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması da zorunludur.
    1) Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2) Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
    Mahkemece davanın niteliği gereği davalı-alacaklının, murisin terekesinin borca batık olduğunu bilmediği, bilmesinin mümkün olmadığı, yapılan yargılama sonrasında terekenin borca batık olup olmadığına karar verildiği göz önünde bulundurularak yargılama gideri ve harçtan davalının değil davacıların sorumlu tutulması, davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ise de, bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HMK’nin 370/2. maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm sonucunun 2, 3 ve 4 numaralı bentlerinin çıkartılarak yerine "Bakiye 9,30TL harcın davacılardan alınarak hazineye gelir kaydına, davanın niteliği gereği yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına ve davacı lehine vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına" yazılmak suretiyle düzeltilmesine, hükmün DÜZELTİLMİŞ ve değiştirilmiş bu şekli ile ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.12.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.