4. Hukuk Dairesi 2017/4875 E. , 2017/8314 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 17/05/2011 gününde verilen dilekçe ile rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 12/04/2017 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ile davalılar tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm, davalılar ... ve ..."in aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Davalılar ... ve ..."in diğer temyiz itirazına gelince;
Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
Davacı idare vekili, ..."na bağlı ... Doğum ve Çocuk Bakımevi"nin temizlik işini ihaleyle alan dava dışı şirketin çalıştırdığı işçilerden dolayı SGK"ya olan prim borcuna istinaden; bu şirketin, bakımevi nezdindeki her türlü hak ediş ve alacaklarının, 506 sayılı yasanın 83. maddesine göre bakımevi tarafından mahsup edilip, kalanının şirkete ödemesi gerekirken, bu hususun gözetilmediğini, bu nedenle ... İş Mahkemesi"nin 25/12/2008 gün, 2008/285 esas ve 2008/515 karar sayılı ilamı uyarınca, Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü"ne 27/12/2010 tarihinde 58.674,00 TL ödeme yapıldığını belirterek, bu bedelin usulünce işlem tesis etmeyen davalılardan rücuen tahsili isteminde bulunmuştur.
Davalılar, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemece, bozma ilamı sonrası alınan 21/07/2016 tarihli kök, 08/02/2017 tarihli ek bilirkişi raporları hükme esas alınarak, kamu zararının toplam 58.674,00 TL olduğu, bu meblağın yarısına davacı idarenin katlanması gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 20.104,45 TL"nin davalı ... ile davalı ... mirasçıları ..., ... ve ..."den müştereken ve müteselsilen, 2.878,50 TL"nin davalı ... ile davalı ... mirasçıları ..., ..., ... ve davalı ..."den müştereken ve müteselsilen, 5.004,42 TL"nin davalı ... mirasçıları ..., ... ve ..."den müştereken ve müteselsilen, 1.364,71 TL"nin davalı ..."den tahsiline karar verilmiştir.
Dava rücuen tazminat istemine ilişkin olduğundan, zararın doğmasına neden olduğu belirtilen davalılardan her biri, yalnızca kendi kusuruna isabet eden miktardan sorumludur. Davalıların, Mahkemece takdir edilen zarar kalemlerinden, kendi içlerinde müteselsilen sorumlu tutulmaları doğru değildir. Rücuda teselsül olmaz ilkesi uyarınca, zarar kalemlerinin her biri yönünden, her bir davalının somut olaydaki kusur ve sorumluluğuna göre tazminata karar verilmelidir. Açıklanan nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
3- Davalı ... mirasçıları ..., ... ve ..."in temyiz itirazlarına gelince;
Davalı ..., yargılama sırasında 29/01/2013 tarihinde vefat etmiştir. Davalının mirasçıları olan ..., ... ve ..., davalının vefatı üzerine, üç aylık sürede ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesi"ne başvurarak, murislerinin mirasını reddettiklerinin tespitini talep etmişlerdir. ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 22/03/2013 gün, 2013/240 esas, 2013/296 karar sayılı ilamla; muris ..."ün mirasının adı geçen mirasçılar tarafından kayıtsız ve şartsız olarak reddedildiğinin tespitine, mirası ret hususunun kütüğe şerhine karar verilmiş; hüküm, 22/03/2013 tarihinde kesinleşmiştir.
Mahkemece verilen davanın reddine dair 11/09/2013 günlü ilk kararda; mirasçıların, murisin mirasını kayıtsız ve şartsız olarak reddettikleri anlaşılmış ise de; bu hususun kararın infazı sırasında gözetilmesinin gerektiği, buna ilişkin veraset ilamı celp edilerek, tüm mirasçıların davaya dahil edildikleri bildirilmiş, davalıların dava konusu işlemlerle ilgili herhangi bir sorumluluklarının bulunmadığı gerekçesiyle, davanın tüm davalılar yönünden esastan reddine karar verilmiştir.
Kararın temyizi üzerine Dairemizce, 29/01/2015 gün, 2014/3135 esas, 2015/1189 karar sayılı ilam ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Bozma ilamında; murislerinin yargılama sırasında vefat etmesi nedeniyle davaya dahil edilen ... mirasçılarının, mirası reddetmiş bulunmalarının, eldeki davada hüküm kurulurken gözetilmesi gerektiği, bu hususun kararın infazı sırasında değerlendirilmesi gerektiğine ilişkin mahkeme kabulünün yerinde olmadığı belirtilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş ancak, bozulan karardaki aynı gerekçelerle yine; mirasın reddi hususunun kararın infazı sırasında gözetilmesinin gerektiği belirtilmiş ve ... mirasçıları ..., ... ve ... aleyhine hüküm kurulmuştur. Diğer bir anlatımla, Mahkemece bozma ilamına uyulmasına rağmen, bu hususta bozmanın gereği yerine getirilmemiştir.
Mirasın reddine karar verildiği durumlarda, mirasçılar aleyhine tazminata karar verilemez. Bozma ilamımızın yukarıda belirtilen (2) numaralı bendi uyarınca, davalıların kusur oranları tespit edildikten sonra, muris ..."ün kusuruna isabet eden tazminat miktarı yönünden, mirasçılar ..., ... ve ... ile ilgili olarak, mirasın reddi nedeniyle davanın reddine karar verilmelidir. Kararın açıklanan nedenle bozulmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2) numaralı bentte gösterilen nedenlerle davalılar ... ve ... yararına, (3) numaralı bentte gösterilen nedenlerle davalı ... mirasçıları ..., ... ve ... yararına BOZULMASINA, davacının tüm, davalılar ... ve ..."in diğer temyiz itirazlarının (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve davalılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 14/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.