Abaküs Yazılım
8. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/10921
Karar No: 2018/2053
Karar Tarihi: 26.02.2018

Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2017/10921 Esas 2018/2053 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nın verdiği karara yapılan itirazın reddedilmesi sonucu, şüphelinin hakaret ve iftira suçlarından yargılama açılmadan bırakıldığına dair kararın kötüye kullanım içerdiği belirlenerek, kararın hakaret suçu yönünden bozulması gerektiği kararına varılmıştır. Karar, Türk Ceza Kanunu'nun 125. ve 128. maddeleri ile Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun 160, 170, 172 ve 173. maddelerine uygun şekilde değerlendirilmiştir.
8. Ceza Dairesi         2017/10921 E.  ,  2018/2053 K.

    "İçtihat Metni"


    İhbarname No : KYB - 2017/12050

    Hakaret ve iftira suçlarından şüpheli ... hakkında yürütülen soruşturma evresi sonucunda, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 24.06.2016 tarihli ve 2016/58124 soruşturma, 2016/30967 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin BAKIRKÖY 2. Sulh Ceza Hakimliğinin 01.11.2016 tarihli ve 2016/1247 değişik iş sayılı kararını kapsayan soruşturma dosyası incelendi.
    Dosya kapsamına göre, şüpheli ..."in hakkında başlatılmış olan icra takibine yasal olarak itiraz hakkı bulunmakla birlikte, söz konusu itirazın borca ilişkin ve hukuki sınırlar içerisinde olması gerektiği, bu kapsamda daha önce Ağır Ceza Mahkemesi başkanlığı görevini yürüten müşteki ..."nun görevde olduğu sırada rüşvet aldığı yönünde ithamda bulunularak zan altında bırakıldığı, söz konusu iddiaların borca itiraz mahiyetinde olmadığı, dosyada bulunan ve şüpheli tarafından imza inkarında bulunulmadığı anlaşılan borç senedindeki tarihin 20.03.2002 olduğu ve müştekinin 21.11.2001 tarihinde emekli olduğu yönündeki beyanlarının aksinin ispatlanamadığı, bu nedenle söz konusu ithamların hakaret ve iftira niteliğinde olabileceği dikkate alındığında, toplanan delillerin kamu davası açılmasını gerektirir nitelikte bulunduğu ve bu delillerin mahkemesince değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeksizin, merciince yapılan itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 14.02.2017 gün ve 533 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 01.03.2017 gün ve KYB/2017...12050 sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    Şikayetçi vekilinin, şüphelinin şikayetçi tarafından hakkında yaptırılan icra takibinde borca itiraza ilişkin verdiği dilekçesinde belirttiği iddialarla şikayetçiye yönelik iftira ve hakaret suçlarını işlediği iddiasıyla yaptığı şikayet üzerine başlatılan soruşturma sonucunda suçların yasal unsurlarının oluşmadığından bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği ve verilen bu karara karşı yapılan itirazın, mercii tarafından reddedilmesi üzerine kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.

    ./..
    S/2



    Ceza Muhakemeleri Kanununda;
    “Madde 160 - (1) Cumhuriyet Savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar.
    (2) Cumhuriyet Savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.
    Madde 170 - (1) Kamu davasını açma görevi, Cumhuriyet Savcısı tarafından yerine getirilir.
    (2) Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı, bir iddianame düzenler.
    Madde 172 - (1) Cumhuriyet Savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir. Bu karar, suçtan zarar gören ile önceden ifadesi alınmış veya sorguya çekilmiş şüpheliye bildirilir. Kararda itiraz hakkı, süresi ve mercii gösterilir.
    Madde 173 - (1) Suçtan zarar gören, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde, bu kararı veren Cumhuriyet Savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine itiraz edebilir.
    (2) İtiraz dilekçesinde, kamu davasının açılmasını gerektirebilecek olaylar ve deliller belirtilir.
    (3) (Değişik fıkra: 18.06.2014...6545 S.K./71. md) sulh ceza hâkimliği, kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek suretiyle, Cumhuriyet Başsavcılığından talepte bulunabilir; kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa, istemi gerekçeli olarak reddeder; itiraz edeni giderlere mahkûm eder ve dosyayı Cumhuriyet Savcısına gönderir. Cumhuriyet Savcısı, kararı itiraz edene ve şüpheliye bildirir.
    (4) (Değişik fıkra: 25.05.2005...5353 S.K./26.mad.) Sulh Ceza hâkimliği istemi yerinde bulursa, Cumhuriyet Savcısı iddianame düzenleyerek mahkemeye verir.
    (5) Cumhuriyet Savcısının kamu davasının açılmaması hususunda takdir yetkisini kullandığı hâllerde bu madde hükmü uygulanmaz." şeklinde yer verilen düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere; Cumhuriyet Savcısı kendisine yapılan suç duyurusu veya şikayet üzerine suçun gerçekten işlenip işlenmediğinin tespiti için hemen işin gerçeğini araştırmaya başlamalı ve maddi gerçeğin ortaya çıkmasına yarayan tüm yasal yöntemlere başvurmalıdır. Toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açması,

    ./..
    S/3



    aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vermesi gerekmektedir.
    Soruşturmaya konu olayda; şüphelinin hakkında yürütülen icra takibi sırasında sunduğu 13.06.2016 tarihli dilekçede şikayetçinin hakim olarak görev yaptığı 21.1.2001 tarihinden önceki bir tarihte kendisinden rüşvet istediğini beyan etmesi karşısında, 13.06.2016 tarihi itibariyle iddia edilen rüşvet alma eyleminde zamanaşımının gerçekleşmesi nedeniyle iftira suçunun oluşmayacağı; ancak hakaret suçunun oluşup oluşmayacağının tartışılması gerektiği; şikayetçi vekilinin dilekçesinde belirttiği hususlar ile bu hususlara yönelik dosyaya sunulan bilgi ve belgeler gözetildiğinde toplanan delillerin hakaret suçu açısından kamu davası açmaya yeterli şüphe oluşturmasına ve iddia edilen suçun unsurlarının oluşup oluşmadığının kovuşturma aşamasında mahkemece değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden fiilin Anayasa"nın 128. maddesi uyarınca iddia ve savunma dokunulmazlığı kapsamında kalması nedeniyle suçun unsurlarının oluşmadığından bahisle verilen kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına kararına yönelik itirazın iftira suçu yönünden reddine, hakaret suçu yönünden ise kabulü yerine, yazılı gerekçe ile her iki suç yönünden reddine karar verilmesinde hukuka uygunluk görülmemiş ve anılan kararın hakaret suçu yönünden kanun yararına bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
    Açıklanan nedenlerle; itirazın reddi kararı sonucu itibariyle yerinde görüldüğünden Adalet Bakanlığı"nın kanun yararına bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın talebinin iftira suçu yönünden REDDİNE, istem yerinde görülmekle Bakırköy 2. Sulh Ceza Hakimliği"nin 1.11.2016 gün, 2016/1247 değişik iş sayılı itirazın reddine ilişkin kararının hakaret suçu yönünden ise CMK.nun 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın Adalet Bakanlığı"na gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 26.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi