Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/20357
Karar No: 2019/8457
Karar Tarihi: 24.09.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/20357 Esas 2019/8457 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/20357 E.  ,  2019/8457 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda;kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    KARAR

    Davacı vekili, trafik kayıtlarında aracın maliki gözüken davalı ..."a ait aracın 12/11/2011 tarihinde ..."ın sevk ve idaresindeki iken sebep olduğu kaza neticesinde ...,...,... "nın ölümlerine neden olduğunu, kaza tarihinde...plakalı aracın ZMMS Sigorta poliçesi olmadığından 5684 sayılı sigortacılık Kanunun 14. maddesi ve ... Yönetmeliği"nin 9. maddesi gereğince, müvekkili ... tarafından ölenlerin hak sahibi mirasçılarına toplam 255.078,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ödendiğini, yine 5684 sayılı İş Sigortacılık Kanunu"nun 14.maddesi ve ... Yönetmeliği"nin 16.maddeleri gereğince, bu zarara neden olan sorumlulara rücu etme hakkı olması nedeniyle ... plakalı aracın maliki olması sıfatıyla ... aleyhine Şanlıurfa 4. İcra Müdürlüğü"nün 2012/8006 esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak davalı ..."ın takibe itirazı üzerine takibini durduğunu belirterek, davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20"den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili husumet dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan deliller ve dosyada bulunan belgelere göre, husumetin, kaza tarihinde ... plakalı aracın trafik tescilde maliki olarak gözüken, ancak aracın işleteni-zilyedi olmadığı resmi belgelerle kanıtlanmış olan ..."a yöneltilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, trafik kazasında üçüncü şahsılara (ölenlerin yakınlarına) davacı ... tarafından ödenen tazminatın araç malikinden rücuen tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir.
    İşleten tanımı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun 3. maddesinde “Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır” şeklinde yapılmıştır. 2918 sayılı KTK"nın 3. maddesinde işleten sıfatının belirlenmesinde şekli ve maddi ölçüt olmak üzere iki ayrı ölçüden yararlanılmıştır. Şekli ölçüye göre trafik sicilinde malik görülen kişi işletendir. Maddi ölçüye göre ise, trafik sicilinde adı geçen kişinin önemi bulunmamakta olup önemli olan araç üzerindeki fiili hakimiyet, araçtan ekonomik yarar sağlama, masraf ve rizikolara katlanma gibi ölçütlerdir. İşletenin belirlenmesinde doktrin ve Yargıtay"ın kabul ettiği görüş maddi ölçüdür.
    Bu yasal düzenleme karşısında, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de, bu araçların sahipleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılmasının bir başka kimseye devir edilmesi halinde (çok kısa bir süre olmaması kaydıyla), artık üzerindeki fiili hakimiyetin kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda, o aracı kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerekip, bunun sonucu olarak da araç malikinin sorumlu tutulmaması gerekecektir. Gerek doktrinde, gerekse Yargıtay"ın uygulamalarında, işleten sıfatının belirlenmesinde araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik
    yararlanma unsurlarının birlikte bulunması ve fiili hakimiyetin uzun süreli olması gerekmektedir. Ancak bu konuda getirilecek delillerin üçüncü kişileri bağlayabilecek nitelikte ve güçte olması, özellikle zarara uğrayanların haklarını halele uğratacak bir sonuç yaratmaması şarttır.
    Diğer yandan, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun 104. maddesi gereğince, motorlu araçlarla ilgili mesleki faaliyette bulunan kişiler, bu tür araçların gözetim, onarım, bakım, alım-satım, araçta değişiklik yapılması amacı ile veya benzeri amaçla kendisine bırakıldığı durumlarda, aracın fiili hakimiyetlerinde bulunduğu zamanda sebep olduğu zararlardan dolayı işleten gibi sorumludur. Bu madde uyarınca galericinin gerçek işleten malik yerine farazi işleten olarak sorumlu tutulabilmesi için, araç üzerindeki eylemsel egemenliğin kesin biçimde bu yere geçtiğinin ortaya konulması gerekmekte olup, Hukuk Genel Kurulu"nun 06.05.2015 tarih, 2013/17-2197 Esas ve 2015/1302 Karar sayılı içtihadında da belirtildiği üzere, bu eylemsel egemenliğin geçişi de aracın satışı için verilmiş özel vekaletname ve aracın galeriye teslim edildiğine dair yazılı herhangi bir belge ile ispat edilebilecektir.
    Somut olayda; davalı tarafça, kazalı aracın ...Otomotiv müteşebbislerinden ... tarafından 11.10.2011 satış protokolü ile kaza tarihinden çok önce, ... isimli alıcıya satıldığı beyan edilmiş ve satış protokolü örneği sunulmuş ise de;aracın satış için galericiye teslim edildiğine dair herhangi bir yazılı belge sunulmadığı gibi, davalının kazalı aracı satış için devrettiğini iddia ettiği kişilerin galeri işiyle uğraşıp uğraşmadığı ayrıca,davalının bu kişilere vekalet verip vermediği de dosya kapsamından anlaşılamamaktadır. O halde mahkemece H.G.K. kararında açıklanan ilkelerde gözönüne alınarak, davalı ... tarafından aracın teslim edildiğine dair teslim belgesi, davalının aracı vekaletle devrettiği kişilerin galeri işiyle uğraşıp uğraşmadığının, devrin ticari defterlerine işlenip işlenmediğinin, devirden sonraki vergi ve idari para cezalarının kim tarafından ödendiğinin araştırılarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
    O halde mahkemece, H.G.K. kararında açıklanan ilkelerde gözönüne alınarak, davalı ... tarafından aracın ... Otomotiv müteşebbislerine teslim edildiğine dair teslim
    belgesinin, davalının aracı vekaletle devredip devretmediğininin, bahsi geçen kişinin galeri işiyle uğraşıp uğraşmadığının, devrin ticari defterlerine işlenip işlenmediğinin, devirden sonraki vergi ve idari para cezalarının kim tarafından ödendiğinin araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 24/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi