14. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/10712 Karar No: 2019/8510 Karar Tarihi: 10.12.2019
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/10712 Esas 2019/8510 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, mirasçılık belgesi isteğiyle mahkemeye başvurmuştur. Mahkeme, murisin ve mirasçılarının belirlenmesine karar vermiştir. Ancak, muris ile bir mirasçısı arasındaki irs ilişkisi tam olarak belirlenemediği için karar bozulmuştur. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 29. maddesi hükmünde, bir kişinin sağ veya ölü olduğunu veya belirli bir zamanda ya da başka bir kişinin ölümünde sağ bulunduğunu iddia eden kişinin ispat etmek zorunda olduğu belirtilmiştir. Kanunun 30. maddesi ise doğum ve ölümün nüfus sicilindeki kayıtlarla ispat edilebileceğini açıklamıştır. Kararda, nüfus kayıtlarının belgelerin doğruluğuna kanıt olduğu belirtilmiştir. Nüfus kayıtlarındaki bilgilerin doğruluğunun ispatının herhangi bir şekle tabi olmadığı, hakimin re'sen araştırma ilkesi uyarınca gerekli bütün delillere başvurabileceği belirtilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri, bir kişinin hayat veya ölüm durumunu ispat yükümlülüğünü ve doğum ve ölümün nüfus kayıtlarıyla ispat edilebileceğini vurgulamaktadır.
14. Hukuk Dairesi 2016/10712 E. , 2019/8510 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Talep eden vekili tarafından, 17/12/2015 tarihinde verilen dilekçe ile mirasçılık belgesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; talebin kabulüne dair verilen 19/11/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi talep eden vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mirasçılık belgesi istemine ilişkindir. Davacı vekili, 30.10.2015 tarihinde vefat eden muris ...’in mirasçılık belgesinin verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kabulüyle murisin ve mirasçılarının belirlenmesine karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 29. maddesi hükmünde; bir kimsenin sağ veya ölü olduğunu veya belirli bir zamanda ya da başka bir kimsenin ölümünde sağ bulunduğunu ileri süren kimsenin iddiasını ispat etmek zorunda olduğu, TMK"nın 30. maddesinde doğum ve ölümün nüfus sicilindeki kayıtlarla ispat olunabileceği, nüfus kütüklerinde kayıt bulunmaması veya bulunan kaydın doğru olmadığının anlaşılması halinde gerçek durumun her türlü delille kanıtlanabileceği açıklanmıştır. Hukukumuzda çekişmeli yargıya tabi davalarda "Taraflarca hazırlama ilkesi" geçerlidir. Hakim tarafların talepleriyle bağlı olup talepte bulunan tarafın iddia ettiği olaylar ve ileri sürdüğü deliller ile yetinerek karar vermek zorundadır. Çekişmesiz yargıya tabi davalarda ise re"sen araştırma ilkesi egemendir. Hasımsız açılan ve çekişmesiz yargıya tabi olan davalarda verilen kararlar kesin hüküm teşkil etmediği gibi bu kararlar açılacak bir iptal davası sonucunda değiştirilebilir veya ortadan kaldırılabilir. Mirasçılık belgesi verilmesine ilişkin davada irs ilişkisi kural olarak nüfus kayıtları ile ispat olunur. Nüfus kayıtları belgeledikleri olguların doğruluğuna kanıt oluşturur. Bunların içeriğinin doğru olmadığının ispatı kanunlarda başka bir hüküm bulunmadıkça herangi bir şekle tabi değildir. (TMK md.7) Hakim çekismesiz yargıda re"sen araştırma ilkesi uyarınca, davanın ispatı için gerekli bütün delillere başvurabilir. Somut olaya gelince; ... ili, Merkez ilçesi, Bayır Mah./Köyü, cilt: 84, Hane: 46, Bsn:10"da kayıtlı ...’in de mirasçılığı kabul edilerek adı geçenin mirasçılarına da muris ...’in mirasından pay verilmiştir. Ancak, ... ile muris ... arasındaki irs ilişkisi şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenmemiştir. Mahkemece murise ve ...’e ait tüm nüfus kayıtlarıyla dayanak belgelerinin temin edilmesi, gerek görülürse davacı tarafın göstereceği delillerin toplanılması, re’sen araştırma ilkesi de göz önünde bulundurularak araştırma yapılması, ...’in muris ...’in mirasçısı olup olmadığının tespit edilerek sonucuna göre bir hüküm verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 10.12.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.