9. Hukuk Dairesi 2018/1797 E. , 2018/4754 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti ve yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı; davalıya ait iş yerinde 01/05/1998 tarihinden davalı tarafından iş akdinin haksız ve sebepsiz feshedildiği 01/05/2011 tarihine kadar durak denetim görevlisi olarak çalıştığını, müvekkilinin davalı işyerinde çalıştığına yönelik SSK girişi davalı tarafından yapılmadığını, aldığı en son ücretin aylık net 1.800,00 TL olduğunu, sabah seferlerinin başlamasını müteakip saat olan 06:00 da başladığı çalışmasına 14:00 a kadar ara vermeksizin devam ettiğini iddia ederek, kıdem ve ihbar tazminatı, fazla mesai, yıllık izin, hafta tatili ve genel tatil alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı; şirketin yaklaşık 450 adet özel halk otobüsünün vekilliğini yapmakta olduğunu, tüm halk otobüslerinin çalışma esasları ile güzergâhlarını...’ nin belirlediğini, davacının şirkette çalışmadığını, davacı ile aralarında iş ilişkisinin bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Bozma İlamı ve Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Yerel Mahkemenin ilk kararı, Dairemizin 18/02/2016 tarih ve 2014/30028 Esas, 2016/3312 Karar sayılı ilamıyla “Davacı, davalı şirkete bağlı olarak ücret karşılığı iş görme edimini ifa ettiği yönündeki iddiasını ispat için davalı şirket adına kayıtlı GSM numarasını bildirerek SIM kartları ile telefon faturalarının ödeme makbuzlarını dosyaya sunmuş, ayrıca tanık dinletmiştir.
Mahkemece yargılama safhasında toplanan bilgi ve belgeler ile bilhassa davacı tarafça sunulan deliller ve taraf tanık beyanlarından, davacının özel halk otobüs duraklarında kahya (durak denetim görevlisi) olarak çalıştığı sabittir.
Dava konusu olayda asıl uyuşmazlık ise, davalı şirketin özel halk otobüslerinin işletilmesinde yönetim ve denetim yetkisini haiz olup olmadığı ve buna bağlı olarak işveren olarak kabul edilip edilmeyeceği, başka bir deyişle taraflar arasında iş ilişkisinin bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden ve özellikle davacı tarafça sunulan yazılı deliller ile taraf tanık beyanları ve ticari sicil kayıtlarından davalı şirketin İş Kanunu kapsamında işverenlik sıfatına haiz olduğu ve iş sözleşmesinin belirleyici unsurları olan ücret, iş görme ve bağımlılık kriterlerinin taraflar arasında sübut bulduğu anlaşılmakla, mahkemece uyuşmazlığın esasına girilip yargılama yapılması gerekirken yukarıda yazılı şekilde taraflar arasında, iş ilişkisinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesiyle bozulmuştur.
Yerel mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Gerekçeli kararda dava tarihinin 22/09/2011 yerine 09/05/2016 olarak yazılması hatalı olup bozma nedenidir.
2-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
3- Taraflar arasında bozmadan sonra ıslah yapılıp, yapılamayacağı ihtilaflıdır.
Mahkemenin ilk kararı davacının temyizi üzerine Dairemizce bozulmuştur.
Bozma kararına uyularak yapılan yargılama sırasında davacı vekili ıslah dilekçesi ile taleplerini artırmış, Mahkemece ıslaha değer verilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bozmadan sonra ıslah yapılıp, yapılamayacağı hususunda Yargıtay Hukuk Daireleri arasındaki içtihat uyuşmazlığının giderilmesi amacı ile içtihatların birleştirilmesi gündeme gelmiş, konu Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulunda değerlendirilmiş ve Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulu" nun 06.05.2016 tarih ve 2015/1 E. 2016/1 K. sayılı kararı ile “ Her ne sebeple verilirse verilsin bozmadan sonra ıslah yapılamayacağına dair 04.02.1948 tarih ve 1944/10 E. 1948/3 K. sayılı YİBK.nın değiştirilmesine gerek olmadığına” karar verilmiştir.
Yargıtay Kanunu" nun 45/5. maddesi “ İçtihadı birleştirme kararlarının benzer hukuki konularda Yargıtay Genel Kurullarını, Dairelerine ve Adliye Mahkemelerini bağlayacağı “ hükmünü içermektedir.
Yargıtay Kanunu" nun 45/5. maddesi karşısında “Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulu"nun bozmadan sonra ıslah yapılamayacağına ilişkin 06.05.2016 tarih ve 2015/1 E. 2016/1 K. sayılı kararına göre bozmadan sonra yapılan ıslaha değer verilmesi hatalıdır.
4-6100 sayılı HMK’nın 165/1. maddesi uyarınca “Bir davada hüküm verilebilmesi, başka bir davaya, idari makamın tespitine yahut dava konusuyla ilgili bir hukuki ilişkinin mevcut olup olmadığına kısmen veya tamamen bağlı ise mahkemece o davanın sonuçlanmasına veya idari makamın kararına kadar yargılama bekletilebilir”.
Davalı vekilinin temyiz dilekçesinde, ... Anadolu 21. İş Mahkemesi’nin 2016/645 Esas sayılı dosyası ile davacının hizmet tespiti davası açtığından bahsedilmektedir. Dosya kapsamından böyle bir davanın olup olmadığı anlaşılamamaktadır.
Mahkemece yapılacak iş, davacının açtığı bir hizmet tespiti davasının olup olmadığını araştırmak, varsa hizmet tespit davası kararının kesinleşmesini bekleyerek tazminat ve işçilik alacakları taleplerini hüküm altına almaktır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 01.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.