Abaküs Yazılım
18. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/12831
Karar No: 2015/1366
Karar Tarihi: 05.02.2015

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/12831 Esas 2015/1366 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, evli olmasına rağmen davalıyla hiçbir zaman aile hayatı yaşamadığını ve davalının çocuğunun kendisine ait olmadığını iddia ederek soybağının reddini talep etti. Mahkeme, davanın açılması için gereken sürenin geçtiğini belirterek reddetti. Ancak Yargıtay, davacının çocuğun kendisinden olmadığını öğrendiği tarihin net olarak tespit edilmediği ve haklı bir sebebin var olup olmadığının araştırılmadığı gerekçesiyle hükmü bozdu.
Kanun Maddeleri:
- 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 289. maddesi
- 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428. maddesi
18. Hukuk Dairesi         2014/12831 E.  ,  2015/1366 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

    Dava dilekçesinde, soybağının reddi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı ile davalı ... resmen evli olmalarına rağmen fiili evliliğin hiç bir zaman gerçekleşmediğini, daha sonra da tarafların boşandığını, ancak evlilik içinde doğmuş gibi ... isimli çocuğun davacının nüfusuna kaydedildiğini ileri sürerek ..... davacının çocuğu olmadığının tespiti ile soybağının reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 289. maddesinde: “Koca, davayı, doğumu ve baba olmadığını veya ananın gebe kaldığı sırada başka bir erkek ile cinsel ilişkide bulunduğunu öğrendiği tarihten başlayarak bir yıl içinde açmak zorundadır. Çocuk, ergin olduğu tarihten başlayarak en geç bir yıl içinde dava açmak zorundadır. Gecikme haklı bir sebebe dayanıyorsa, bir yıllık süre bu sebebin ortadan kalktığı tarihte işlemeye başlar.” hükmü yer almaktadır.
    Dosyadaki bilgi be belgelerden; davacı ile davalı ... 12.08.1991 tarihinde evlendikleri, fiilen hiç aile hayatı yaşamayan tarafların 13.09.1995 tarihinde boşandıkları, boşanma davasında çocukla ilgili bir hükmün kurulmadığı, boşanma kararından sonra 23.09.1997 tarihinde anne ... bildirimi üzerine ... 20.02.1995 doğumlu olarak nüfusa tescil edildiği, davacının çocuğa ait bu kaydı görmesi üzerine 23.01.2009 tarihinde soybağının reddine ilişkin eldeki davanın açıldığının ileri sürüldüğü, bu duruma göre davacı...isimli çocuğun kendisinden olmadığını öğrendiği tarihin net olarak tespit edilmediği gibi dava açmayı geçiktiren haklı bir sebebin bulunup bulunmadığının da araştırılmadan mahkemece davacının sonraki evliliğinden olan çocuğunu nüfusa kaydettirirken ... nüfus kaydını da gördüğü varsayımı ile hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.

    Yukarıda gösterilen yasal düzenleme ve yapılan açıklamalar karşısında; kanunda öngörülen sürenin hakdüşürücü süre olduğu, hakim tarafından re"sen dikkate alınması gerektiği, davacının ... babası olmadığını nüfus kaydını görünce öğrendiğini ileri sürerek soybağının reddi davası açtığına göre; davacı ... isimli çocuğun kendisinden olmadığını öğrendiği tarihin açık ve net olarak tespit edilmesi, buna göre davanın süresinde açılıp açılmadığı, davanın geç açılması söz konusu ise dava açmayı geçiktiren haklı bir sebebin bulunup bulunmadığının araştırılması, taraf delillerinin toplanması, tüm delillerin birlikte değerlendirilerek gerçekleşecek sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    Bu itibarla, yukarıda açıklanan nedenler göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi yerinde bulunmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulüne, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanunla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa eklenen Geçici 3. maddesindeki atıf nedeniyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 428. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 05.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi