12. Ceza Dairesi 2020/940 E. , 2020/6655 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suçlar : Görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal, görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal
Hükümler : Suça sürüklenen çocuklar hakkında CMK’nın 223/2-a maddesi gereğince ayrı ayrı beraat
Görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan suça sürüklenen çocuk ...’in ve görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan suça sürüklenen çocuk ...’nin beraatlerine ilişkin hükümler, katılan ... vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Kayden 26.08.2001 doğumlu olup, suç ve karar tarihi itibariyle 15 yaşından küçük mağdur ...’nın kanuni temsilcisi olan annesi Zeynep hakkında 06.11.2015 tarihli duruşmada verilen katılma kararının mağdur çocuk Mustafa yönünden velayeten olduğu kabul edilerek ve katılan ... vekili tarafından sunulan 01.02.2016 tarihli dilekçenin kapsamına göre suça sürüklenen çocuklar Ahmet ve Emre hakkındaki beraat hükümlerinin temyiz edildiği belirlenerek yapılan incelemede:
A) Suça sürüklenen çocuk ... hakkında görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Suça sürüklenen çocuğa isnat edilen ve daha ağır bir suçu oluşturma ihtimali bulunmayan eylem, TCK"nın 134. maddesinin 1. fıkrasının 1 ve 2. cümlelerinde özel hayatın gizliliğini ihlal başlığı altında düzenlenmiş ve TCK’nın 134/1-1. madde, fıkra ve cümlesinde 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası öngörülmüş olup, aynı madde ve fıkranın 2. cümlesi uyarınca bir kat artırım uygulandığında ise hürriyeti bağlayıcı cezanın miktarının 2 yıl ila 6 yıl arası olabileceği dikkate alındığında, TCK’nın 66/3. maddesinin “Dava zamanaşımı süresinin belirlenmesinde dosyadaki mevcut deliller itibarıyla suçun daha ağır cezayı gerektiren nitelikli hâlleri de göz önünde bulundurulur.” biçimindeki hükmü ve TCK"nın 66/1-d maddesi gereğince görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun asli dava zamanaşımı süresinin 15 yıl, kesintili dava zamanaşımı süresinin ise 22 yıl 6 ay olacağı; ancak, 06.05.2015 tarihinde işlendiği iddia edilen eylemin işlendiği sırada suça sürüklenen çocuğun oniki yaşını doldurmuş olup da onbeş yaşını doldurmamasından dolayı TCK’nın 66/2. maddesi uyarınca 12-15 yaş grubundaki suça sürüklenen çocuk açısından zamanaşımı süreleri yarı oranında uygulanacağından asli dava zamanaşımı süresinin 7 yıl 6 ay, kesintili dava zamanaşımı süresinin ise 11 yıl 3 ay olacağı, dolayısıyla gerek 06.05.2015 olan suç tarihinden gerek zamanaşımını kesen en son işlem olan suça sürüklenen çocuğun sorgu ve savunmasının alındığı 06.11.2015 tarihinden itibaren dava zamanaşımının gerçekleşmediği anlaşıldığından, tebliğnamedeki; suça sürüklenen çocuk ...’e yüklenen suçun yasa maddesinde öngörülen cezasının türüne ve üst sınırına nazaran yerel mahkemece beraat kararının verildiği 26.01.2016 tarihinden itibaren TCK"nın 66/1-e, 66/2, 67/4. maddelerinde belirlenen 4 yıllık olağan zamanaşımının temyiz inceleme tarihinden önce gerçekleşmesi nedeniyle hükmün bozulmasını ve suça sürüklenen çocuk ... hakkındaki davanın düşmesine karar verilmesini öneren görüşe iştirak edilmemiştir.
Dosya kapsamına göre; suça sürüklenen çocuk ...’in, parkta bulunduğu sırada, kendisiyle aynı okulda öğrenim gören diğer arkadaşlarının ve mağdurun tartıştıklarını ve kavga ettiklerini görüp, tesadüfen şahidi olduğu olayı video olarak cep telefonu ile kaydetmekten ibaret eyleminde, suça sürüklenen çocuk ...’e yüklenen görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun yasal unsurlarının oluşmadığına dair yerel mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olduğu gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan ... vekilinin kararın kanuna aykırı olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, suça sürüklenen çocuk ... hakkındaki beraate ilişkin hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA,
B) Suça sürüklenen çocuk ... hakkında görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince;
Yapılan yargılamaya, incelenen dosya kapsamına göre;
Suça sürüklenen çocuğa isnat edilen ve daha ağır bir suçu oluşturma ihtimali bulunmayan eylem, TCK"nın 134. maddesinin 2. fıkrasında özel hayatın gizliliğini ihlal başlığı altında yaptırıma bağlanmış olup, TCK"nın 66/1-e maddesi gereğince anılan suçun asli dava zamanaşımı süresinin 8 yıl olduğu; ancak, 06.05.2015 tarihinde işlendiği iddia edilen eylemin işlendiği sırada suça sürüklenen çocuğun oniki yaşını doldurmuş olup da onbeş yaşını doldurmamasından dolayı TCK’nın 66/2. maddesi uyarınca 12-15 yaş grubundaki suça sürüklenen çocuk açısından asli dava zamanaşımı süresinin 4 yıl olduğu, TCK’nın 67/4. maddesi göz önünde bulundurulduğunda kesen nedenlerin varlığı halinde süre yeniden işlemekte ise de, zamanaşımını kesen en son işlem olan suça sürüklenen çocuğun sorgu ve savunmasının alındığı 11.12.2015 tarihinden itibaren TCK"nın 66/1-e ve 66/2. maddelerinde öngörülen 4 yıllık zamanaşımının temyiz inceleme tarihinden önce gerçekleştiği anlaşıldığından, CMK"nın 223/9. maddesindeki derhal beraat kararı verilmesini gerektirir şartlar da bulunmadığından, katılan ... vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olup, sair yönleri incelenmeksizin hükmün gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılama gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; suça sürüklenen çocuk ... hakkındaki davanın TCK"nın 66/1-e, 66/2 ve CMK"nın 223/8. maddeleri gereğince isteme uygun olarak DÜŞMESİNE, 02.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.