13. Hukuk Dairesi 2016/1294 E. , 2017/6198 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün taraflar avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı ... ... İnş. ve Tic. A.Ş. vekili avukat ... ile davacı vekili avukat ..."ın gelmeleriyle duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalılar tarafından ... ili, ... ilçesi, ... Köyü, 383 ada, 2 parselde ... EVLERİ projesi kapsamından inşa edilen G1 Blok 28 ve E blok 30 numaralı bağımsız bölümleri 20/02/2008 tarihli sözleşme ile satın aldığını, konutun sırasıyla 04.12.2012 ve 11.05.2012 tarihlerinde teslim edildiğini, bağımsız bölüm ve ortak alanlarda ayıp ve eksiklikler bulunduğunu, davalıların sözleşme hükümleri gereğince üzerlerine düşen edimleri yerine getirmediklerini, ileri sürerek konutta ayıp ve eksik işler nedeniyle doğan değer kaybı, zararlar ve gecikme tazminatının tahsili için başlattığı icra takibine itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... Yat. Ort. A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; adi ortaklıktan çıktığını, davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddinin gerektiğini, bağımsız bölümün sözleşmeye, eklerine ve projeye uygun şekilde tamamlanarak teslim edildiğini, bu nedenle davacının ayıp iddiasının yersiz ve mesnetsiz olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Davalı ... ... İnşaat San. ve Tic. A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; davacının iddia ettiği ayapların yersiz olduğunu, davacının konut teslim belgesinde sözleşmenin tamamen ifa edildiğini kabul ettiğini, davacının teslimden sonra teslim tutanağında belirtilmeyen durumlara itiraz etmesinin hukuken mümkün olmadığını, inşaatta birinci sınıf malzemeler kullanıldığını, ortak alanlara ilişkin bir taahhüdünün bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Davacı, satış esnasında sunulan projede ve tanıtımlarda taahhüt edilen ancak yapılmayan yada tamamlanmayan sosyal tesisler ve ortak alanlar nedeniyle bağımsız bölümde meydana gelen değer kaybını da talep etmiştir. "... Evleri" adlı proje kapsamında yapılacak konut ve işyeri satışına ilişkin internet ilanlarında, reklam ve tanıtım broşürlerinde 400.000 m2 arazi üzerinde inşa edileceği, 5 etaptan oluştuğu, 5.500 konut yapılacağı, içinde ..., tam donanımlı hastane, anaokulu, ilköğretim okulu, lise, Club ..., 350.000 m2 peyzaj alanı, festivalpark gibi donatıların yapılacağının vaad edildiği ne var ki taahhüt edilen bu hususlardan bir çoğunun dava ve keşif tarihi itibariyle yerine getirilmediği ya da tamamlanmadığı dosya kapsamı itibariyle sabittir. Söz konusu sosyal tesislerin ve ortak alanların yapılmamış olması, alıcının satın alma kararını etkileyen, taşınmazın değerini azaltan bir husustur. Ancak gerek keşiften sonra ve gerekse temyiz aşamasında sosyal donatı alanlarındaki eksikliklerin tamamlandığı yönünde dosyaya belge ve resimlerin sunulduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, sosyal tesislerin davalılar tarafından yapılarak ve eksiklikleri giderilerek projenin tamamlanması halinde bu yönden dava konusuz kalacağından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi, yapılmayan ve bundan sonrada yapılmayacağı kesinleşen sosyal tesisler var ise, bunlardan dolayı davacının uğradığı zararın nisbi metoda göre hesaplanarak, ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı hususunda değerlendirme de yapılmak suretiyle hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulması gerekir. Bu durumda mahkemece, açıklanan hususların tespiti yönünde mahallinde gerekirse uzman bilirkişi heyeti marifetiyle yeniden keşif yapılarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yazılı gerekçe ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
2-Bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, 2. bent gereğince tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 1480,00 TL duruşma avukatlık parasının karşılıklı alınarak birbirlerine ödenmesine, peşin alınan 2.289,00 TL harcın istek halinde davalıya iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.