10. Ceza Dairesi 2014/10172 E. , 2019/5270 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
(CMK 250)
2- ...
3- ...
4- ...
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Suç Tarihleri : 13/02/2006 - 06/10/2006 sanık ... hakkında
06/10/2006 sanıkla....,.....,...... hakkında
Hükümler : Sanıklar A....,....,..... hakkında mahkûmiyet,
sanık ... hakkında beraat
Temyiz Edenler : Sanıklar müdafileri ve Cumhuriyet savcısı
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Sanık ... hakkında kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz isteğinin incelenmesinde:
1136 sayılı Kanunun 168. ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan hükmün 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak; bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; beraat kararının verildiği hükmün 1. fıkrasının 1. paragrafından sonra gelmek üzere, “ sanık ..."nın kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre 2640 TL vekalet ücretinin hazineden alınarak sanık ..."ya verilmesine,” ibaresinin hükme 2. paragraf olarak eklenmesi suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B) Sanıklar Abdullah ve İsmail hakkında, 06/10/2006 tarihli eylemden dolayı uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde:
Bozmaya uyulduğu, yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenlerin dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; Cumhuriyet savcısının ve sanıklar müdafilerinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı hükmü ile 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanıkların durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
2- Adli para cezasının ve Türk Lirası para biriminin 5083 sayılı Kanunun 1. maddesi ile hükümden sonra 01.01.2009 tarihinde yürürlüğe giren Bakanlar Kurulunun 04.04.2007 tarih ve 2007/11963 sayılı kararının 1. maddesi uyarınca Türk Lirası (TL) olarak belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısının ve sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan;
1- TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine “Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan durumuna göre, sanıklar hakkında, TCK"nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına” ibaresinin yazılması,
2- YTL olarak hükmolunan adli para cezalarının ve müsadere kararındaki YTL ibaresinin TL"ye dönüştürülmesi
Suretiyle, hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
C) Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan dolayı kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
a) Sanık ... hakkında 06/10/2006 tarihli eylemden dolayı uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmü ile ilgili olarak;
Bozmaya uyulduğu, yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenlerin dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; Cumhuriyet savcısının ve sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
2- Adli para cezasının 5083 sayılı Kanunun 1. maddesi ile hükümden sonra 01.01.2009 tarihinde yürürlüğe giren Bakanlar Kurulunun 04.04.2007 tarih ve 2007/11963 sayılı kararının 1. maddesi uyarınca Türk Lirası (TL) olarak belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısının ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan;
1- TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine “Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan durumuna göre, sanık hakkında, TCK"nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına” ibaresinin yazılması,
2- YTL olarak hükmolunan adli para cezalarının TL"ye dönüştürülmesi,
Suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
b) Sanık ... hakkında 13/02/2006 tarihli eylemden dolayı uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmü ile ilgili olarak;
Bozmaya uyulduğu, yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenlerin dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; Cumhuriyet savcısının ve sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Sanık hakkında bozma ilamından önce verilen 4 yıl 4 ay 15 gün hapis ve 740 TL adli para cezasına ilişkin mahkûmiyet hükmünün kazanılmış hak oluşturduğu bozma ilamında belirtilmiş olmasına rağmen bu hususun dikkate alınmaması,
2- Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
3- Adli para cezasının 5083 sayılı Kanunun 1. maddesi ile hükümden sonra 01.01.2009 tarihinde yürürlüğe giren Bakanlar Kurulunun 04.04.2007 tarih ve 2007/11963 sayılı kararının 1. maddesi uyarınca Türk Lirası (TL) olarak belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısının ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan;
1- Hükmün sanıkla ilgili 3-b) fıkrasının 5. paragrafından sonra gelmek üzere; “ancak aynı Kanunun 326/son maddesi gereğince sanığın kazanılmış hakkı gözetilerek cezasının 4 yıl 4 ay 15 gün hapis ve 740 TL adli para cezası olarak belirlenmesine ve infazının da buna göre yapılmasına” ibaresinin eklenmesi,
2- TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine “Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan durumuna göre, sanık hakkında, TCK"nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına” ibaresinin yazılması,
3- YTL olarak hükmolunan adli para cezalarının TL"ye dönüştürülmesi,
Suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
04/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.