3. Ceza Dairesi Esas No: 2016/6776 Karar No: 2017/601 Karar Tarihi: 11.01.2016
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2016/6776 Esas 2017/601 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanığın hükümlü olduğunu ve temyiz itirazlarının reddedildiğini belirtiyor. Ancak, sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanması için hapis cezasının yasal olmayan bir şekilde tercih edilmesi hatalı işlem yapıldığını belirtiyor. Ayrıca, olayda ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığı belirsiz olduğundan ve sanık lehine haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiği halde bu hususun karar yerinde tartışmasız bırakıldığı ifade ediliyor. Sanığın savunmasında yer verdiği lehe hükümlerin tartışmasız bırakılması, mükerrir sanık hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirine hükmolunmaması, Anayasa Mahkemesi'nin bazı hükümleri iptal etmesi nedeniyle sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Karar, 5237 sayılı TCK'nin 58/3, 58/6-7, 29 ve 50. maddelerine atıfta bulunuyor.
3. Ceza Dairesi 2016/6776 E. , 2017/601 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyetine dair
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1)Tekerrüre esas sabıkası olmayan sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 58/3. maddesine göre 5237 sayılı TCK"nin 86/2. maddesinde öngörülen seçenek cezalardan hapis cezasının yasal olmayan gerekçe ile tercih edilmesi ve sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanması, Kabul ve uygulamaya göre; 2)Sanığın da yaralandığı karşılıklı kavgada ilk haksız hareketin hangi taraftan geldiği hususunda taraflar arasında farklı beyanlar bulunduğu, Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 22.10.2002 tarih ve 2002/4-238 esas 367 karar sayılı kararı uyarınca ve bu kararla uyumlu Dairemizin yerleşmiş ve süreklilik gösteren kararlarında da kabul edildiği üzere, ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığı şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenemediğinde şüpheli kalan bu halin sanık lehine 5237 sayılı TCK"nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasını gerektirdiği halde bu hususun karar yerinde tartışmasız bırakılması, 3)Sanığın 14/02/2013 günlü savunmasında yer verdiği lehe hükümlerin uygulanması talebinin 5237 sayılı TCK"nin 50.maddesindeki hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilmesine ilişkin hükümleri de içerdiği halde bu hususun tartışmasız bırakılması, 4)Tekerrür halinde hükmolunan cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi ile birlikte mükerrir hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirine de karar verilmesi gerekirken, mükerrir sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 58/6. maddesi uyarınca cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirine hükmolunmaması suretiyle 5237 sayılı TCK’nin 58/6-7. maddesine muhalefet edilmesi, 5) Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerle 6723 sayılı Kanunun 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.