Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/11357 Esas 2016/4350 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/11357
Karar No: 2016/4350
Karar Tarihi: 10.03.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/11357 Esas 2016/4350 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ticaret Mahkemesi'nde görülen menfi tespit davasında, davacı şirketin bankadan aldığı çek karnesindeki çekin kimliği tespit edilemeyen kişilerce ele geçirilerek 30.06.2013 tarihinde doldurulması sonucu tahsil edilmek istendiği ve çekte lehdar olan şirketle, gerekse davalı ile müvekkili arasında ticari ilişki bulunmadığı belirtilerek davacının bahse konu çek nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi talep edilmiştir. Davalı hiçbir cevap vermemiştir. Mahkeme, çek aslının dava dosyasına celbinin sağlanamamasına rağmen yapılan yazışmalar ve imza incelemesi sonucu davanın kabul edilmesine hükmetmiştir. Ancak verilen kararın icra hukuk mahkemesindeki raporun hükme esas alınarak yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan bozulmasına karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri: İcra ve İflas Kanunu, Ticaret Kanunu.
19. Hukuk Dairesi         2015/11357 E.  ,  2016/4350 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av........ ile davalı vekili Av. ......"in gelmiş olmalarıyla, duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-

    Davacı vekili, müvekkili şirket temsilcisi ......’ın bankadan aldığı çek karnesindeki ..... seri nolu boş çekin kimliği tespit edilemeyen kişilerce ele geçirilerek ve 30.06.2013 tarih ve 35.000 TL bedel ile doldurulup müvekkili şirketten tahsil edilmek istendiğini, gerek çekte lehdar olan şirketle, gerekse davalı ile müvekkili arasında ticari ilişki bulunmadığını, zaten keşideci imzasının da müvekkili şirket yetkilisinin eli ürünü olmadığını belirterek müvekkilinin bahse konu çek nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece, toplanan delillere göre, dava konusu çekin .... İcra Müdürlüğü’nün 2013/9684 esas sayılı icra dosyasında takibe konulduğu, uzun süre yapılan yazışmalara rağmen çek aslının dava dosyasına celbinin sağlanamadığı, bu arada .... İcra Hukuk Mahkemesi’nde yaptırılan imza incelemesinde çekteki keşideci imzasının davacı şirket temsilcisi ....’a ait olmadığının anlaşıldığı, bu raporun kesin delil olarak kabulü gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının dava konusu çekle ilgili borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    İcra Hukuk Mahkemeleri dar yetkili mahkemeler olup kural olarak bu mahkemelerden verilen kararlar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmezler. Bu nedenlerle mahkemece somut olay bakımından usulüne uygun bir şekilde imza incelemesi yaptırılıp tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu genel mahkemeyi bağlayıcı niteliği bulunmayan icra hukuk mahkemesindeki raporun hükme esas alınarak yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itizarlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 1.350.00.-TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 10/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.