Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/11298
Karar No: 2016/4349
Karar Tarihi: 10.03.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/11298 Esas 2016/4349 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı firma ile davacı firma arasında yapılan bir sözleşme uyarınca davacı firmanın davalı firma tarafından temin edilen malları satması ve ödemenin 30 gün sonra gerçekleşmesi kararlaştırılmıştır. Davacı firma, davalı firmaya 2010, 2011 ve 2012 yıllarında satılan malların ücretlerine dair 94.247,11 TL alacağı olduğunu iddia ederek icra takibi başlatmıştır. Ancak davalı firma tarafından borcun ödenmediği gerekçesiyle yapılan itiraz sonrasında bu durumun mahkemeye taşınması sonucu, mahkeme tarafından davacı firmanın talebi reddedilmiştir. Mahkeme kararında, sözleşme şartlarına uygun olarak yapılan işlemlerin gerçekleştirildiği, davalı firmanın iade hakkının bulunduğu bu nedenle davacının alacağı bulunmadığı ve itirazın iptali talebinin reddedilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ancak davacı tarafından mahkemeye sunulan raporda farklı bir sonuç ortaya çıkmıştır. Bu nedenle karar Yargıtayca bozulmuş ve mahkemenin eksik inceleme yapması nedeniyle hüküm bozulmuştur. Mahkeme kanunlarına göre, itirazın iptali davasında davalının borçluluğu ve itirazının yerinde olup olmadığı takip tarihi itibariyle değerlendirilmelidir. Ayrıca taraflar arasındaki sözleşmenin genel işlem koşullarına uygunluğu ve davalının iade taleplerine ilişkin olarak malların durumu gibi hususların da tartışılması gerekmektedir.
Kanun Maddeleri: İcra ve İflas Kanunu, Türk Borçlar Kanunu, Hukuk Muhakemeleri Kanunu.
19. Hukuk Dairesi         2015/11298 E.  ,  2016/4349 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... gelmiş olmalarıyla, duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkilinin davalıya 2010,2011 ve 2012 yıllarında yaptığı satışlar nedeniyle 31.01.2012 tarihinde yapılan mutabakat gereği bu tarih itibariyle 94.247,11 TL alacaklı olduğunu, borcun ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, tarafların sat-öde şeklinde çalıştıklarını, davacının sözleşmeye aykırı şekilde takip başlattığını, müvekkilince davacıya gönderilen 26.04.2012 tarihli iadeli taahhütlü mektupla satılmayan ve mektuba ekli listede gösterilen 87.695,75 TL +KDV tutarındaki ürünün mağazalardan alınmasının istendiğini, sözleşmenin 4.2 maddesi uyarınca müvekkilinin ürünleri iade ve geri fatura etme hakkına sahip olduğunu, yine sözleşmenin 4.4 maddesi uyarınca satılamayan ve yazılı ihbara rağmen 30 gün içinde alınmayan ürünlerin müvekkilinin malı sayılacağını, davacının müvekkilinden alacağı bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, taraflar arasında 14.04.2010 tarihli sat-öde şeklinde işleyen sözleşme uyarınca tarafların satım gerçekleştikten 30 gün sonra ödemenin yapılacağı konusunda anlaştıkları, sözleşmenin 4.2 ve 4.4 maddeleri uyarınca satılamayan ürünlerin davacıya iadesi konusunda davalıya hak tanındığı, satılamayan ve ihbara rağmen davacı tarafından iade alınmayan ürünlerin mülkiyetinin davalıya geçeceği, somut olayda takip tarihinden 7 gün sonra davalının davacıya gönderdiği yazı ile 87.695,75 TL+KDV tutarındaki ürünleri iade hakkını kullandığı, davacının ise bu ürünleri 30 gün içinde iade almadığı, sözleşme gereğince malların mülkiyetinin davalıya geçtiği, bu durumda davacının davalıdan alacağının bulunmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Davacı, davalı aleyhine 13.04.2012 tarihinde, “ 31.12.2011 tarihli hesap mutabakatı kapsamında cari hesap bakiye alacağı ile 2012 yılına ait ödenmemiş faturalar cari hesap bakiyesi alacağına” dayalı olarak davaya konu ilamsız icra takibini başlatmış, davalının itirazı üzerine de iş bu itirazın iptali davası açılmıştır.
    Takipten önce taraflar arasında bir mutabakat yapılmış ve davalı taraf 31.01.2012 tarihli ve mutabakat başlıklı belge ile 31.12.2011 tarihi itibariyle cari hesabının 94.247,11 TL alacak bakiyesi verdiğini belirtmiştir. Dosyaya sunulan 23.12.2014 tarihli bilirkişi raporunda takip tarihi olan 13.04.2012 tarihinde davalı kayıtlarında davacının 108.407,53 TL alacaklı göründüğü, hatta davalı yanın takipten ve davadan sonra ödemeler yaptığı ve 21.05.2013 tarihinde halen kendi defterlerinde 56.164,87 TL davacıya borçlu göründüğü tespiti yapılmıştır.
    İtirazın iptali davalarında davalının borçluluk durumu ve itirazının yerinde olup olmadığı takip tarihi itibariyle değerlendirilerek hükme bağlanmalıdır.
    Öte yandan davacı yan taraflar arasındaki sözleşmenin 4.2. ve 4.4. maddelerinin genel işlem koşullarına aykırı olduğu ve yine davalının 26.04.2012 tarihli iade yazısının alacağın ödenmemesine yönelik olduğunu, bu yazıdaki ürünlerin ne kadarın mevcut olup olmadığının ve hangi mağazada olduğu hususlarının belli olmadığını da ileri sürmüştür. Bu durumda mahkemece davacı yanca ileri sürülen bu hususların karar yerinde tartışılıp değerlendirilmemesi doğru olmadığı gibi itirazın iptali davalarıyla ilgili olarak yukarıda açıklanan hususlar da gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına 1.350.00.-TL. duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 10/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi