14. Hukuk Dairesi 2019/3456 E. , 2019/8502 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 03/11/2015 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne, kısmen karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 03/03/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili, dava konusu 73; 132 ada 12; 174 ada 2; 192 ada 217; 200 ada 15; 210 ada 58; 222 ada 129; 232 ada 32, 44, 51, 136; 235 ada 3 ve 240 ada 217 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ortaklığın aynen taksim, mümkün olmaması halinde satış yoluyla giderilmesine karar verilmesini talep etmiş, daha sonra dava konusu 174 ada 2 ve 232 ada 32 parsel sayılı taşınmazlara yönelik dava tefrik edilmiştir.
Davalı ..., dava konusu taşınmazı tarım arazisi olarak kullandığını beyan ederek 6537 sayılı Yasa uyarınca taşınmazın adına tescilini istemiş ve dava konusu 232 ada 32, 44 ve 51 ile 174 ada 2 parsel sayılı taşınmazlar yönünden muhdesat iddiasında bulunmuştur.
Mahkemece, dava konusu 174 ada 2 ve 232 ada 32 parsel sayılı taşınmazlar yönünden karar verilmesine yer olmadığına; diğer taşınmazlar yönünden davanın kabulüne taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... temyiz etmiştir.
1)Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.
Öte yandan, paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir.
Bu genel açıklamalardan sonra somut olaya gelince;
Davalı ..., dava konusu 232 ada 44 parsel sayılı taşınmaz yönünden muhdesat iddiasında bulunmuş ve muhdesat aidiyetinin tespiti davası açmıştır. Hacıbektaş Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/9 Esas, 2016/67 Karar sayılı ilamı ile, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan 64 adet ağacın davalı ...’a ait olduğuna karar verilmiş ve karar 08.09.2016 tarihinde kesinleşmiştir.
O halde mahkemece, davalı ...’a aidiyetine karar verilen dava konusu 232 ada 44 parsel sayılı taşınmazda bulunan muhdesatlar yönünden gerekirse yeniden keşif yapılıp bilirkişilerden denetime elverişli rapor alınarak muhdesat oranı hesaplanmalı ve yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda bir karar verilmelidir. Mahkemece, değinilen hususlar gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeplerle dava konusu 232 ada 44 parsel sayılı taşınmaz yönünden kararın bozulması gerekmiştir
2)Dava konusu 73; 132 ada 12; 192 ada 217; 200 ada 15; 210 ada 58; 222 ada 129; 232 ada 51, 136; 235 ada 3 ve 240 ada 217 parsel sayılı taşınmazlar yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, dava konusu 73; 132 ada 12; 192 ada 217; 200 ada 15; 210 ada 58; 222 ada 129; 232 ada 51, 136; 235 ada 3 ve 240 ada 217 parsel sayılı taşınmazlar yönünden verilen mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün bu taşınmazlar yönünden onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle dava konusu 232 ada 44 parsel sayılı taşınmaz yönünden davalı ... Uuçar’ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ...’ın dava konusu 73; 132 ada 12; 192 ada 217; 200 ada 15; 210 ada 58; 222 ada 129; 232 ada 51, 136; 235 ada 3 ve 240 ada 217 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazlarının reddine, hükmün bu parsellere ilişkin kısmının ONANMASINA, taşınmazların satış bedelinden payına düşecek paranın % 011,38 oranında hesaplanacak onama harcından peşin alınan 29,20TL"nin mahsubu ile bakiyesinin temyiz edene yükletilmesine, 10.12.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.