19. Ceza Dairesi Esas No: 2019/3916 Karar No: 2020/9393 Karar Tarihi: 01.07.2020
1632 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/3916 Esas 2020/9393 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi, 1632 Sayılı Kanuna aykırılık suçundan mahkumiyet hükmü verdiği bir davada, temyiz başvurusu sonrasında hükümde bulunan usulsüzlükleri gerekçe göstererek kararı bozdu. İncelemeler sonucunda sanığın savunma hakkının kısıtlanması, firar suçuyla ilgili açılan dava ile ilgisi olmayan tarihlerin karıştırılması, hükmün açıklanmasının geri bırakılması konusunda karışıklık yaratılması, adli para cezasının ödenmemesi durumunda hapis cezasına çevrilmesi kararının hatalı olması ve sanığın tutuklu olmamasına rağmen cezaevinde geçirdiği sürelerinin mahsubuna karar verilmesi gibi nedenlerle karar bozulmuştur. Kararda yer alan kanun maddeleri ise şu şekildedir: 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 191, 193, 195. maddeleri ve TCK'nın 52/4, 63. Maddeleri, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. Maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'un 321. Maddesi.
19. Ceza Dairesi 2019/3916 E. , 2020/9393 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi (Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Asker Muhakemesi (Kapatılan) ) SUÇ : 1632 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1)Sanığın dosyaya konu eylemle ilgili savunmasının alınmaması karşısında, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 195. maddesindeki istisnai durumlar dışında sanığın savunması alınmadan mahkûmiyet hükmü kurulmasının mümkün olmadığı gözetilmeden, sanığın savunma hakkı kısıtlanarak 5271 sayılı CMK"nın 191,193 ve 195. maddelerine aykırı davranılması, 2)04/05/2015-15/10/2015 tarihleri arasında firar suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında sanığın atılı suçtan cezalandırılmasına karar verilmiş ise de; gerekçeli hüküm içeriğinde eylemin ne şekilde gerçekleştirildiğinin ortaya konulmaması ve dava konusu olay ile ilgisi bulunmayan "30/03/2015-22/04/2015" tarihleri arasındaki firar suçuna ilişkin değerlendirmelerde bulunularak karışıklığa neden olunması, 3)Suç tarihleri 04/05/2015-15/10/2015 olmasına rağmen kısa kararda suç tarihlerinin 15/10/2015-16/10/2015 şeklinde gösterilmesi, Kabule göre de; 1)Dosyada sanığın adli sicil kaydı da bulunmadığı dikkate alındığında kısa kararda “objektif unsurları oluşmadığı”, gerekçede ise “sabıka kaydı incelendiğinde daha önceden aldığı mahkumiyetin ve açıklanması geri bırakılan hükmün bulunduğu, bu nedenle sanığın bir daha suç işlemeyeceği kanaatine varılamadığı” şeklinde gerekçe gösterilmesi suretiyle sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilerek hükümde karışıklığa neden olunması, 2)TCK"nın 52/4. maddesi gereğince ödenmeyen adli para cezasının infaz aşamasında hapis cezasına çevrilebileceğinin ihtarı ile yetinilmesi gerekirken adli para cezasının ödenmemesi halinde hapis cezasına çevrilmesine karar verilmesi suretiyle infazda yetkinin kısıtlanması, 3)Sanık atılı suç nedeniyle tutuklu kalmadığı halde TCK"nın 63. maddesi uyarınca cezasından 01/04/2016-14/04/2016 tarihleri arasında cezaevinde geçirdiği sürelerin mahsubuna karar verilmesi, Kanuna aykırı ve sanık müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. Maddesi uyarınca, BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 01/07/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.