23. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/2079 Karar No: 2017/3249 Karar Tarihi: 15.11.2017
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/2079 Esas 2017/3249 Karar Sayılı İlamı
23. Hukuk Dairesi 2015/2079 E. , 2017/3249 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat, elatmanın önlenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davada davacılar vekili ve asıl ve birleşen davada davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R - Davacılar vekili müvekkilleri ile davalılar arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını ancak davalının sözleşmeye aykırı olarak taşınmazları zamanında teslim etmediğini, bu nedenle müvekkilin zararının doğduğunu ileri sürerek 60.800,00 TL maddi zararının davalıdan alınarak davacılara verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili sözleşme yapıldıktan sonra Düzce depreminin meydana geldiğini, bu nedenle ruhsatın geç alınabildiğini, inşaatın tamamlanmasına rağmen davacıların teslimden kaçındığını savunarak davanın reddini istemiştir. Birleşen davada davacılar asıl davadaki arsa payı inşaat sözlemesi sebebiyle hak ettikleri taşınmazın kendilerine teslimini talep ve dava ettiler. Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davada ise davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-HMK"nın 294/1. maddesi ""hüküm yargılamanın sona erdiği duruşmada verilir ve tefhim olunur"", 298/2. maddesi ise ""gerekçeli karar tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz"" hükümlerini içermektedir. Asıl olan hüküm verildiği anda gerekçesininde yazılmasıdır, ancak uygulamada bu hususun yerine getirilmesi mümkün olmamakta tefhim edilen kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki meydana gelebilmektedir. HMK"nın 297/2. fıkrasında ""hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin taleplerin her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir."" Somut olayda mahkemece tefhim edilen kısa kararda davacılar lehine hükmedilen bedel ile gerekçeli kararda hükmedilen bedel arasında çelişki oluşmuştur. Kararların hüküm kısımları infaz edilecek olmasına rağmen kararın gerekçe ve hüküm fıkrası arasında mevcut bu çelişki HMK"nın 297/2. maddesi hükmüne aykırı olmuş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. 2-Bozma neden ve şekline göre, asıl davada davacılar vekili ve asıl ve birleşen davada davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hükmün re"sen BOZULMASINA, (2) numaralı bent uyarınca asıl davada davacılar vekilinin ve asıl ve birleşen davada davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harçların istek halinde temyiz edenleree iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.