Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/14730 Esas 2017/10053 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/14730
Karar No: 2017/10053

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/14730 Esas 2017/10053 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2016/14730 E.  ,  2017/10053 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Boşanma

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 26.09.2017 günü duruşmalı temyiz eden ... ile vekili Av. ... ve karşı taraf temyiz eden davacı ... ile vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    Hukuk Muhakemeleri Kanununun 119/l-(f) hükmü uyarınca, gerek yazılı gerekse basit yargılama usulünde, iddia edilen her bir vakıanın hangi delillerle ispat edileceğinin, dava dilekçesinde belirtilmesi gerekir. Delillerin bildirilmesi hakkındaki bu düzenleme, Hukuk Muhakemeleri Kanunun"da kabul edilen somutlaştırma yükünün de bir gereğidir. Ön inceleme duruşmasında, taraflara dilekçelerinde gösterdikleri, ancak henüz sunmadıkları belgeleri mahkemeye sunmaları veya başka yerden getirtilecek belgelerin getirtilebilmesi amacıyla gereken açıklamayı yapmaları için iki haftalık kesin süre verilir. Bu hususların verilen kesin süre içinde tam olarak yerine getirilmemesi hâlinde, o delile dayanmaktan vazgeçilmiş sayılmasına karar verilir (HMK m. 140/5). Bu madde metninde vurgulanması gereken husus "dilekçelerinde gösterdikleri" ibaresinin kullanılmış olmasıdır. Taraflar, Kanunda belirtilen süreden sonra delil gösteremezler (HMKm. 145).
    Dava ve cevaba cevap dilekçelerinde, davacı erkek tanık deliline dayanmamış, tarafların katıldıkları ön inceleme duruşmasında davacı erkeğe dilekçelerinde belirtmediği halde süresinden sonra sunduğu tanıkları için, "masrafını yatırması" yönünde kesin süre verilmiş ve davacının usulünce dayanmadığı tanıkları dinlenerek davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Davacı erkek, dava ve cevaba cevap dilekçesinde boşanma
    sebebi olarak ileri sürdüğü vakıaları bildirdikten sonra bu vakıaları hangi delille ispatlayacağını belirtmemiştir. Davacı erkek dava ve cevaba cevap dilekçelerinde “tanık” ibaresini kullanmayarak, böylelikle tanık deliline dayanmadığına göre, dayanılmayan delilin bildirilmesi için ön inceleme aşamasında verilen süre sonuç doğurmaz ve davacının delil olarak dayanmadığı tanıklarının beyanları kusur belirlemesinde dikkate alınamaz (HGK 20.04.2016 tarih 2014/695 ve 2016/522 karar sayılı kararı). Gerçekleşen bu durum karşısında mahkemece; yukarıda açıklanan sebeplerle davalı kadına yüklenecek kusurlu bir davranış ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği halde, boşanma davasının kabulüne karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, duruşma için taktir olunan 1.480,00 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.26.09.2017 (Salı)













    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.