9. Ceza Dairesi Esas No: 2014/3515 Karar No: 2014/10243 Karar Tarihi: 15.10.2014
Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2014/3515 Esas 2014/10243 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, suç tarihinde 155 ihbar hattını arayarak İ.A., D.D. ve U.D. isimli şahısların tarihi eser kaçırdıklarını beyan eden kişinin sanık olup olmadığı ve ses kaydının uzman bilirkişilere gönderilip incelettirilmesi gerektiği ancak eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulduğunu belirtmiştir. İhbarı yapan kişinin sanık olduğunun belirlenmesi halinde, D.D. ve İ.A.'ya suç isnadı şeklindeki eylemin iftira suçunu oluşturacağına dikkat çekilmiştir. Ayrıca, kanunlarda yapılan değişikliklerle birlikte seçenek tedbirin tercih edileceği belirtilerek sanığın temyiz itirazları yerinde bulunmuş ve hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise TCK'nın 50/6. maddesi ve fıkrası, 5275 sayılı Kanunun 106. maddesinin 4 ve 9. fıkralarıdır. 10. fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.
9. Ceza Dairesi 2014/3515 E. , 2014/10243 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 9 - 2013/184075 Mahkemesi : Alaca Asliye Ceza Mahkemesi Tarihi : 27.03.2013 Numarası : 2013/28 - 2013/130 Suç : Suç uydurma
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: 1- Maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından suç tarihinde 155 ihbar hattını arayarak “İ.. A.., D.. D.., U.. D.. isimli şahısların tarihi eser kaçırdıklarını ” beyan eden kişinin sanık olup olmadığının, sanığa ait mukayese amaçlı ses örnekleri ile ihbarın yapıldığı ses kaydının TÜBİTAK veya TRT gibi kuruluşlardan seçilecek uzman bilirkişilere gönderilip incelettirilmesi ve sonucuna göre tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Kabul ve uygulamaya göre de; 2- İhbarı yapan kişinin sanık olduğunun belirlenmesi halinde, D.. D.. ve İ.. A.."a suç isnadı şeklindeki eylemi iftira suçunu oluşturacağı gözetilip suç vasfının buna göre belirlenmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 3- 01.03.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5739 sayılı kanun ile yapılan değişiklikle TCK’nın 50/6. madde ve fıkrasında yer alan "seçenek yaptırımın" ibaresinin "seçenek tedbirin" olarak değiştirilip, 5275 sayılı Kanunun 106. maddesinin 4 ve 9. fıkralarının yeniden düzenlenip, 10. fıkrasının da yürürlükten kaldırılması karşısında, sanık hakkında kurulan hükümde infazda yetkiyi kısıtlayacak şekilde seçenek yaptırım olan adli para cezasının ödenmemesi durumunda hapis cezasının kısmen veya tamamen infazına karar verileceğinin ihtar edilmesi, Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 15.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.