Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi

Taksirle öldürme suçundan sanıklardan ... ve ...’nin mahkumiyetine, sanık ... hakkında ise taksirle öldürme suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar, sanık ... müdafii, sanık ... ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
I-Sanık ...’ın mahkumiyetine yönelik katılanlar vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde;
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının, 5271 sayılı CMK"nın 231/12. maddesi gereğince itiraza tabi olup temyiz kabiliyeti bulunmadığı, yapılan itirazın mercii tarafından 17.11.2015 tarihli kararla reddine karar verildiği anlaşılmakla, temyiz incelemesine yer olmadığına, dosyanın mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
II-Sanık ...’nun mahkumiyetine yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık ...’in ve katılanlar vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Oluşa ve dosya içeriğine göre şantiye şefi olarak yol üzerinde yeterli ve gerekli işaretlemelerin yapılmaması nedeniyle sorumlu olan sanık ...’in TCK’nın 53/6. maddesi gereğince sürücü belgesinin 1 yıl süre ile geri alınmasına karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususun aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, TCK’nın 53/6. maddesinin uygulanmasına ilişkin hükmün 3.paragrafında yer alan “Sanıkların ...” ibaresi yerine “Sanık ...’ın” yazılması suretiyle, sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
III-Sanık ...’nin mahkumiyetine yönelik temyiz taleplerinin incelenmesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin ve katılanlar vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine,ancak;
Sanık ...’nin yol yapım işini üstlenen Erk İnşaat firması yetkilisi, sanık ...’nun Erk İnşaat şantiye şefi olarak çalıştığı, olay günü adı geçen firma tarafından gerçekleştirilen yol çalışması nedeniyle iki yönlü olarak düzenlenen Antalya Isparta yolunda saat 13.00 sıralarında sanık ..., idaresindeki çekici ve ona bağlı yarı römork ile seyir halindeyken karşı istikametten gelerek sanığın seyir şeridine giren sürücü ... idaresindeki motosiklete aracının ön kısımları ile çarpması sonucu motosiklet sürücüsünün öldüğü, oluşa ve dosya kapsamına uygun Adli Tıp Kurumu İstanbul Trafih İhtisas Dairesi raporu ile sanık ... ile yol yapım ve bakımını üstlenen firma yetkililerinin tali kusurlu olduğunun tespit ve kabul edildiği olayda; yol yapım bakım işini Karayolları Bölge Müdürlüğünden ihale ile alan şirketin sahibi ve yetkilisi olan sanık ...’un, inşaat mühendisi sanık ...’i şantiye şefi olarak görevlendirdiği, işin yürütülmesinin ve yol üzerinde gerekli işaretlemelerin yapılması sorumluluğunun şantiye şefine ait olduğu, yol yapım çalışmalarında usulünce şantiye şefi görevlendiren şirket yetkilisi sanık ...’a kusur izafe edilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA; 02.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.